Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2024
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DUYGU AKSOY
Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): İlkay Bahçeci
Eş Danışman: Zihni Açar Yazıcı
Özet:
Amaç: Kandidemi önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Kandidemi tanısının hızlı koyulması ve hedefe yönelik antifungal tedaviye erken başlanması sağkalımda etkin bir rol oynamaktadır. Kandidemi tanısında altın standart yöntem kan kültürüdür ancak düşük duyarlılık ve uzun sonuç verme süresine sahip olması nedeniyle alternatif tanı yöntemleri olarak mantar biyobelirteçleri potansiyel tanı araçları olarak kullanılmaktadır. Patojene yönelik tedavide uygun antifungal ajanı belirlemek için standardize edilmiş yöntemlerle antifungal duyarlılık testleri uygulanması önerilmektedir. Bu amaçla, kandidemili hastalarda 1,3-β-D-glukan (BDG) ve Candida mannan antijen (MAg) düzeylerinin analiz edilerek kontrol grubu ile karşılaştırılması ve bu biyobelirteçlerin tanısal önemlerinin tespit edilmesi, kandidemiye sahip olanlarda antifungal duyarlılık profillerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi servis ve yoğun bakım ünitelerinde yatan, kan kültürlerinde Candida türleri üremesi olan 41 kişi hasta grubu ve kan kültürlerinde mikroorganizma üremesi olmayan 40 kişi kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edildi. Hastalara ait demografik veriler ve klinik özellikler hastane bilgi sistemi üzerinden taranarak edinildi. Hastaların kan kültürleriyle eş zamanlı olarak serum örneklerinden CLIA yöntemiyle 1,3-β-D-glukan (BDG) ve Candida mannan antijen (MAg) düzeyleri çalışıldı. Antifungal duyarlılık için Sensititre YeastOne testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya 81 kişi dahil edilmiş olup 46'sı (%56.8) erkek cinsiyet ve 54'ü (%66.7) 65 yaş üstü hastaydı. En sık izole edilen tür C. albicans idi. Hasta grubunda en sık altta yatan hastalık hipertansiyon (%51.2), en sık görülen risk faktörleri periferik venöz katater (%100) ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı (%90.2) olarak saptandı. Kandidemili 32 (%78.5) hastaya antifungal tedavi başlandı, en sık flukonazol (%61) tedavisi uygulandı. Kandideminin kaba mortalite oranı %73.2 olarak bulundu. Serum BDG ve MAg düzeyleri kandidemili olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bir yüksekliğe sahipti (sırasıyla p=0.031 ve p<0.001). Kandidemili hastalarda BDG ile MAg düzeyleri arasında pozitif yönde korelasyon saptandı (korelasyon katsayısı= 0.371, p=0.017). BDG ve MAg düzeyleri Candida türleri arasında ve mortaliteye etkisi açısından değerlendirildiğinde anlamlı bir fark gözlenmedi. Antifungal duyarlılık testinde tüm Candida türleri ekinokandinler ve Amfoterisin B'ye duyarlı veya wild tip (vahşi tip) olarak saptandı. Azoller için direnç saptanmazken, flukonazol için bir C. tropicalis ve dört C. glabrata suşu doza bağlı duyarlı olarak tespit edildi. Sonuç: Kandidemi erken tanısında BDG ve MAg testlerinin potansiyel biyobelirteçler olabilir. Antifungal test duyarlılığı yüksek olsa da yerel direnç epidemiyolojilerini belirlemek ve tedavi yaklaşımını optimize etmek için her merkezin kendi direnç profilini oluşturması önemlidir. Biyobelirteç ve duyarlılık testi sonuçlarının uzun vadeli etkilerini değerlendirebilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu kanısına vardır. Anahtar Kelimeler: Antifungal duyarlılık, Biyobelirteç, Kandidemi.