Ağırbaş E. (Yürütücü), Gedik K., Dizman S., Mutlu T., Şahin A., Fidan D.
TÜBİTAK Projesi, 2021 - 2023
Fitoplankton toplulukları sahip oldukları
fotosentetik kapasiteleri ile yeryüzündeki birincil üretimin yaklaşık olarak
%50’sini ve neredeyse denizel üretimin de tamamını oluşturmaktadır.
Fitoplanktonik gruplar, aynı zamanda, fotosentez mekanizması sayesinde
ekosistem içerisindeki toplam CO2 konsantrasyonunu ayarlamakta ve pH
dengesinin sağlanmasında da önemli katkıları bulunmaktadır. Sahip oldukları bu
önemli rollerinden dolayı, fitoplankton biyomasının takibi ve tür
kompozisyonunun tespiti pelajik ekosistemin dinamiklerinin ve yapısının
anlaşılmasında oldukça önem arz etmektedir.
Sanayi
devriminden sonra atmosferik CO2 konsantrasyonu yaklaşık %33
oranında artmış ve yıllık %0,4'lük bir oranla artmaya devam etmektedir. Sanayi
devriminden önce 280 ppm olan atmosferik CO2 konsantrasyonu 370
ppm'e ulaşmış ve iklim senaryolarına göre önümüzdeki 100 yıl içerisinde CO2
konsatrasyonunun 700 ppm'e kadar yükseleceği tahmin edilmektedir. Artan
atmosferik CO2 konsantrasyonu okyanus ve denizlerin yüzey
tabakalarında karbon kimyasını doğrudan etkilerken deniz suyunun pH’ının
8,21'den 8,10'a kadar düşmesine yol açmıştır. Antropojenik CO2
salınımının yaklaşık %25'i okyanuslar tarafından absorbe edilmekte olup,
okyanusların karbon yapısında önemli değişimlere neden olabilmektedir. Bu değişim
genellikle "okyanus asitlenmesi
(OA)" veya “asidifikasyon”
olarak adlandırılır. Asidifikasyona bağlı olarak değişen çevresel faktörler
fitoplankton kommünite yapısında ve biyokütlesinde değişimlere yol açarken
ortamın biyojeokimyasal yapısının da değişmesine neden olmaktadır. Diğer
taraftan atmosferik CO2’in kısmi basınç artışında antropojenik
kaynaklı karbondioksit (CO2) salınımlarının büyük bir rolü bulunmaktadır.
Bu yüzyılın sonunda CO2 salınımlarındaki artışa bağlı olarak deniz
suyu yüzey sıcaklığının (SST) 2-4ºC arasında artacağı tahmin
edilmektedir.
Önerilen bu proje ile değişen iklim
koşulları altında ve balıkçılık açısından son derece önemli olan Güney
Doğu Karadeniz ekosisteminde doğal fitoplankton örneklerinde ilk defa mevsimsel
olarak yürütülecek inkübasyon deneyleri ile CO2 zenginleştirmesinin
(360 ppm, 600 ppm, 760 ppm) ve sıcaklık değişimlerinin (ortam sıcaklığı ve +3ºC
üstü) fitoplankton birincil üretimi ve kommunite yapısı üzerine olan etkisinin
belirlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca,
C-14 inkübasyon deneyleri ile fitoplankton boy gruplarına (pikofitoplankton,
nanofitoplankton ve mikrofitoplankton) ait birincil üretim miktarları
belirlenecektir. Böylelikle farklı boy gruplarının mevsimsel ölçekte birincil
üretime yaptıkları katkı ile birlikte gerek fitoplankton canlı kütlesi ile
gerekse CO2 zenginleştirmesi ve sıcaklık değişimlerine bağlı olarak
birincil üretim miktarlarının nasıl değişeceği de ortaya konulabilecektir. Aynı
zamanda, proje çıktıları İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem
Planı, 11. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda iklim değişikliği, CO2
salınımı ve iklim değişikliğine uyum kapsamında Karadeniz ekosistemi için ileriye
dönük önemli katkılar sağlayacaktır.