Altınok H. H.(Yürütücü), Dikilitaş M., Boyacı H. F., Topçu V.
TÜBİTAK Projesi, 2010 - 2013
Örtü altı patlıcan yetiştiriciliğinin yaygın olduğu Antalya, Mersin ve Samsun illerinde 2010 ve
2011 yıllarında survey çalışmaları yapılarak, Fusarium ve Verticillium solgunluk
hastalıklarının yaygınlık oranları ve hastalık şiddetleri belirlenmiştir. Antalya ili ve yöresinde
Fusarium ve Verticillium solgunluk hastalıklarının ortalama yaygınlık oranları % 20 olarak
saptanmıştır. Mersin ilinde ise, Fusarium solgunluğunun yaygınlık oranı yaklaşık % 35
oranında saptanırken, Verticillium solgunluğu % 5’in altında bulunmuştur. Samsun ili survey
alanlarında sadece Verticillium solgunluğu belirlenmiştir.
Açık tarla patlıcan yetiştiriciliğinin yaygın olduğu Akdeniz Bölgesi’nde Antalya, Mersin ve
Hatay, Ege Bölgesi’nde İzmir, Manisa, Muğla ve Aydın, Marmara Bölgesi’nde Bursa,
Karadeniz Bölgesi’nde Samsun, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Şanlıurfa ve Diyarbakır
illerinde patlıcan yetiştiriciliği yapılan tarlalarda Fusarium solgunluk hastalığının yaygınlık
oranı ve hastalık şiddeti tespit edilmiştir. Her iki survey yılında en yüksek hastalık yaygınlık
oranı yaklaşık % 50 değeri ile Hatay ve Bursa illerinde belirlenmiştir. Bu illeri Antalya,
Samsun ve Mersin illeri izlemiştir.
Genetik karakterizasyon çalışmalarında Fusarium oxysporum Schlecht. f. sp. melongenae
(Fomg) izolatlarının yaklaşık % 96.3’ü VCG 0320’de yer alırken, % 3.7’si vejetatif olarak
uyumsuz saptanmıştır.
Mayıs-Eylül 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye genelinde 11 farklı coğrafi lokasyonu temsil
eden patlıcan tarlalarından toplam 13 tür yabancı ot toplanmıştır. Bulgular üretim sezonunda,
bazı yabancı otların Fomg’nin alternatif konukçusu olduğunu göstermiştir.
Farklı patlıcan hat ve çeşitlerinin toplam 70 Fomg izolatına reaksiyonu ırk spesifik ilişkiyi
ortaya koyabilmek amacıyla test edilmiştir. Dayanıklı hat ve duyarlı çeşitlerde testlenen 70
Fomg izolatı arasında ırk varlığını gösteren virülenslikte önemli bir varyasyon
saptanmamıştır. AGR-703 Fusarium solgunluğunun bulunduğu topraklarda yetiştiricilikte en
uygun anaç olduğu belirlenmiştir.
ISSR-PCR çalışmalarında, Fomg izolatları, çok az genetik farklılıkla tek bir grupta yer
almışlardır. Fomg izolatlarının coğrafi lokasyonları ile virülenslikleri arasında direkt bir
korelasyon bulunmamıştır. Filogenetik çalışmalarda, nüklear ve mitokondriyal ribozomal
rDNA (ITS), translasyon uzama faktörü (TEF), actin (ACT) gibi protein kodlayan lokusların
karşılaştırmalı sekans analizlerinde Fomg izolatları arasında genetik farklılık saptanmamıştır.
Proje kapsamında elde edilen bulgular, Türkiye Fomg izolatlarının monofiletik orijine sahip
olabileceğini göstermektedir.