Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2016 - 2019
Bu çalışmanın amacı, akademisyenlerin akademik yazma tutukluğunu incelemektir. Çalışmada iki aşamalı açıklayıcı sıralı desen karma yöntem deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları Türkiye’de farklı üniversitelerde görev yapan ve cinsiyet, unvan ve doçentlik sınav alanı bakımından maksimum çeşitlilik sağlanarak ulaşılan en az doktor unvanına sahip 711 akademisyenden oluşmaktadır. Süreç önce nicel verilerin toplanması, ardından nicel sonuçların nitel veriyle desteklenmesini içermektedir. Çalışmanın birinci basamağı olan nicel aşamasında veriler, akademik yazma kaygısının akademik yazma tutukluğu ile ilişkisini ve akademik yazma tutukluğunun cinsiyet, unvan ve doçentlik sınav alanına göre değişip değişmediğini incelemek amacıyla, çalışma kapsamında araştırmacı tarafından geliştirilen Akademik Yazma Tutukluğu Ölçeği ve Akademik Yazma Kaygısı Ölçeği ile elde edilmiştir. İkinci basamakta, nicel aşamada ulaşılan sonuçların açıklanmasına yönelik standartlaştırılmış açık uçlu görüşme formu aracılığıyla 235 akademisyenden nitel veri toplanmıştır. Nicel verilerin analizinde korelasyon testi, çoklu regresyon analizi, t-testi, tek yönlü varyans analizi ve LSD analiz teknikleri SPSS 23.0 paket programı ile gerçekleştirilmiştir. Ölçeklerin geçerlik analizlerinde AMOS 21.0 programından faydalanılmıştır. Nitel veri analizi ise betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri kullanılarak NVIVO 12.0 programı ile yapılmıştır.
Araştırmanın nicel aşamasında ulaşılan sonuçlar, akademik yazma kaygısının akademik yazma tutukluğu ile yüksek düzeyde olumlu yönde ilişkili olduğunu ve akademik yazma tutukluğunun %52’sini açıkladığını göstermiştir. Cinsiyet, unvan ve doçentlik sınav alanı değişkenlerine dayalı yapılan analizlerde, kadın akademisyenlerin akademik yazma tutukluğu düzeyleri erkek akademisyenlerinkinden anlamlı derecede yüksek çıkmıştır. Unvan yükseldikçe akademik yazma tutukluğu ortalamalarının düştüğü ve doktor akademisyenlerin doçent doktor ve profesör doktordan; doçent doktorun da profesör doktordan anlamlı derecede daha fazla akademik yazma tutukluğu yaşadığı görülmüştür. Doçentlik sınav alanına göre ise akademisyenlerin akademik yazma tutukluğu puanları arasında istatistiki olarak anlamlı farklılık olmadığı bulunmuştur.
Araştırmanın nitel aşamasında kadın ve doktor akademisyenlerin başarısızlık kaygısı sebebiyle yazmaya başlamakta güçlük çektikleri ve erteleme davranışı sergiledikleri anlaşılmıştır. Ayrıca yükselmek ve atanmak için fazla sayıda yayın üretmek gerekliliği ve öğretim faaliyetlerinin bu sürece katkısının çok az olması yayın kaygısına ve dolayısıyla yazma tutukluğuna sebep olmaktadır. Akademik metin yazmaktan ve yayımlamaktan zevk alan akademisyenler ise akademik yazma tutukluğu yaşamamaktadır. Bununla birlikte ağır ders yükü ve aile-iş çatışması akademik yazmaya dönük motivasyonu düşürmektedir. Yayın değerlendirme sürecinin ve ayrıca başarısızlık kaygısı ve mükemmeliyetçilikle ilişkili olan içsel değerlendirmenin yazma tutukluğuna; yetersizlik duygusu ve yazmaya karşı isteksizlik gibi durumların da ertelemeye sebep olduğu anlaşılmıştır. Mükemmeliyetçi davranan akademisyenler hata yapmaktan korkma ve detaylara fazla önem verme gibi davranışlar göstermektedirler. Ayrıca yabancı dil becerisi ve düzenli yazma alışkanlığı eksikliğinin yazma kaygısını arttırdığı ve yazma tutukluğu yaşanmasına sebep olduğu anlaşılmıştır.
Araştırmanın sonunda ulaşılan sonuçlar ışığında akademik yazma tutukluğuna yönelik gelecekte yürütülecek araştırmalara ve akademik yazma tutukluğunun giderilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur.