Lozan Antlaşmasına Göre Ekalliyetler, Vakıflar ve Eğitim Kurumları


Creative Commons License

Bektaş M.

Sessiz Gemi: Prof. Dr. Bilal Eryılmaz’a Armağan 1. Cilt, Şen,Mustafa Lütfi, Editör, Marmara Belediyeler Birliği Kültür Yayınları, İstanbul, ss.341-360, 2021

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Marmara Belediyeler Birliği Kültür Yayınları
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.341-360
  • Editörler: Şen,Mustafa Lütfi, Editör
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Günümüzde vakıflarla eğitim kurumları arasında bir ilişkinin var olduğu düşüncesi ilk anda akla gelen bir durum değildir. Vakıflar denildiğinde genelde sosyal yardımlaşma ve dayanışma akla gelmektedir. Fakat Osmanlı Devleti’nde vakıflar bu dar anlamının dışında oldukça geniş bir faaliyet alanına ve çeşitliliğine sahip olmuştur. Tanzimat Dönemi’ne kadar eğitimin, devletin bir görevi sayılmaması sebebiyle, vakıflar eğitimin can damarı haline gelmiştir. Bu durum, Müslümanların aksine, Lozan Antlaşması ile gayrimüslim ekalliyetler (Rum, Ermeni, Yahudi) için Türkiye Cumhuriyeti’nde de devam etmiştir. Bilhassa 1930 ilâ 1980 yılları arasında ulus-devlet ideolojisi çerçevesinde gayrimüslim “unsurlara” karşı dışlayıcı politikalar uygulanmıştır. Bunun neticesinde gayrimüslimlerin sayısında ve ekonomik güçlerinde önemli bir azalış gerçekleşmiştir. Eğitim kurumları, dışlayıcı politikaların başında gelmese de (hatta belirgin bir politika olmasa da) ekalliyetlerin aleyhine gerçekleştirilen tüm eylemler eğitim kurumlarını da olumsuz etkilemiştir. Kültürün ve dolayısıyla ekalliyetlerin yaşatılabilmesi için hayatî önem arz eden eğitim kurumlarının ayakta durabilmesi, geçmişte olduğu gibi vakıfların sağladığı sürekli ve tutarlı gelire bağlı görünmektedir.