Marifetname, cilt.8, sa.2, ss.757-786, 2021 (Hakemli Dergi)
Tarihsel süreç içerisinde disiplinlerarası çalışma yapmanın önemi sosyal bilimlerin tamamında kabul görmüş ve artık yadsınamayacak bir olgu
haline gelmiştir. İslam düşünce tarihi de kuşkusuz böyle bir çalışma için
çok verimli bir alan olarak görülebilir. Zira birçok farklı disiplin tarihsel
oluşum sürecini aynı noktadan başlatır, tarihsel olarak ortak bir anlatı üzerine kurgulanır. Disiplinlerarası okuma bu açıdan en çok İslam düşüncesinin
sacayakları olarak ifade edebileceğimiz usûl-ı fıkıh, kelâm, felsefe ve tasavvuf bağlamında işlevsel olabilir. Bu çerçevede, çalışmamızda Mısırlı düşünür ve akademisyen Ahmed Mahmûd Subhî’yi prototip olarak belirledik.
Nitekim Subhî bütüncül bir İslam düşüncesi algısıyla ön plana çıkan bir
yaklaşıma sahiptir ve söz konusu fikri inşa edebilecek metinler üretmiştir.
Subhî’nin düşünme tarzını bağlı bulunduğu bir gelenekle veya hoca-talebe
ilişkisi içerisinde inşa edebiliriz. Bunun için yapılması gereken hayatı ve
eserlerine derinlemesine bir bakış atmaktır. Bu tür bir inceleme Subhî’nin
ilmî metodunu anlamamızda anahtar işlevi görecektir. Bu çalışmanın nihai
gayesi İslam düşüncesine dair sağlıklı ve doğru yorumlar yapabilmek için
farklı disiplinleri temele almanın önemini vurgulamaktır. Bir iddia olarak
dile getirdiğimiz bu husus, Subhî’nin metinlerindeki fikirleriyle tecessüm
ettirilecek ve somut bir yapıya dönüştürülecektir.
In the historical process, the importance of doing interdisciplinary work has been accepted in all social sciences and has become an undeniable phenomenon. The history of Islamic thought can undoubtedly be
seen as a very fertile field for such a study. It is because many different
disciplines start the historical formation process from the same point. In
other words, they are historically constructed on a common narrative. In
this respect, interdisciplinary reading can be most functional in the context
of usûl-ı fiqh, kalam, philosophy and mysticism, which can be expressed as
the pillars of Islamic thought. In this framework, we have identified Ahmed
Mahmûd Subhi, the Egyptian thinker and academician, as a prototype in
our study. As a matter of fact, Subhi has an approach that stands out with a
holistic perception of Islamic thought and has produced texts that can build
the idea in question. We can build Subhî‘s way of thinking with a tradition
he abides by or in a teacher-student relationship. What is needed for this is to take an in-depth look at his life and works. Such a study will serve as
the key to our understanding of Subhi‘s scientific method. The ultimate aim
of this study is to emphasize the importance of taking different disciplines
as a basis in order to make healthy and correct interpretations of Islamic
thought. This issue, which we have expressed as a claim, will be embodied by
Subhî‘s ideas in his texts and turned into a concrete structure.