Tunyukuk Yazıtı’ndaki 𐰆𐰍𐰕𐰴𐰞𐱃𐰑𐰢 (=O/UGRKltdm, TI K1) İfadesi Üzerine


Gürbüz E.

Manas Journal of Social Studies, cilt.12, ss.46-59, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 12
  • Basım Tarihi: 2023
  • Doi Numarası: 10.33206/mjss.1310597
  • Dergi Adı: Manas Journal of Social Studies
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.46-59
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Çalışmada, Tunyukuk Yazıtı kuzey yüzü 1. satırda yer alan ve  şeklinde harf dizimine sahip olan yapı Çalışmada, Tunyukuk Yazıtı kuzey yüzü 1. satırda yer alan ve  şeklinde harf dizimine sahip olan yapı Çalışmada, Tunyukuk Yazıtı kuzey yüzü 1. satırda yer alan ve  şeklinde harf dizimine sahip olan yapı Çalışmada, Tunyukuk Yazıtı kuzey yüzü 1. satırda yer alan ve  şeklinde harf dizimine sahip olan yapı Çalışmada, Tunyukuk Yazıtı kuzey yüzü 1. satırda yer alan ve 𐰆𐰍𐰕𐰴𐰞𐱃𐰑𐰢 şeklinde harf dizimine sahip olan yapı ele alınmıştır. Bu ifadenin, araştırmacılar tarafından okunuşu, anlamlandırılışı ve yorumlanışı ile ilgili görüş birliği sağlanamamıştır. Söz konusu yapı, oguz aklattım, ogur qalitdim, oguz qalatdïm ve ug(u)r k(a)l(ı)td(ı)m olmak üzere farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bununla birlikte ograqlatdym, ogurqalatdïm, ogruklatdım şeklinde bir kelimeden oluşan bir ifade olarak da ele alınmıştır. Türk runik alfabesinde işaretlerin ses değerleri ile ilgili belirleyici bir durum olmadığı için söz konusu yapı ile ilgili araştırmacılar tarafından ileri sürülen bu okuma önerilerine imkân tanımaktadır. Bu noktada, metnin bağlamı, kullanılan eklerin işlevleri, kelimelerin Türk dilinin diğer tarihî dönemlerinde nasıl kullanılmaya devam ettiği ve nasıl anlamlandırıldığı önem arz etmektedir. Çalışmada okunamayan ve kayıp olan kısım bağlam içerisinde değerlendirilmiş ve yapıda kullanıldığı düşünülen /-(I)t-/ ettirgenlik ekinin işlevinden hareketle anlamlandırma önerisinde bulunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmaya konu olan yapıdan bir önceki kısımda yer alan Ak Termel Irmağı’nın nasıl bir yerde olduğundan ve metnin okunuşu ile ilgili nasıl bir etkisi olabileceğinden bahsedilmiştir. 𐰆𐰍𐰕𐰴𐰞𐱃𐰑𐰢 yapısının okunuşu ile ilgili ileri sürülen görüşten hareketle ugur ve kalıt- fiillerinin Türk dilinin tarihî dönemlerinde nasıl devam ettirildiği ve etimolojik izahının nasıl yapılabileceği ile ilgili görüş ileri sürülmüştür. Bununla birlikte ugur ve kalıt- kelimeleri; etimolojik, semantik ve morfolojik olarak ele alınmıştır. ele alınmıştır. Bu ifadenin, araştırmacılar tarafından okunuşu, anlamlandırılışı ve yorumlanışı ile ilgili görüş birliği sağlanamamıştır. Söz konusu yapı, oguz aklattım, og u r q a l i td i m, oguz qalatdïm ve ug(u)r k(a)l(ı)td(ı)m olmak üzere farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bununla birlikte ograqlatdym, ogurqalatdïm, ogruklatdım şeklinde bir kelimeden oluşan bir ifade olarak da ele alınmıştır. Türk runik alfabesinde işaretlerin ses değerleri ile ilgili belirleyici bir durum olmadığı için söz konusu yapı ile ilgili araştırmacılar tarafından ileri sürülen bu okuma önerilerine imkân tanımaktadır. Bu noktada, metnin bağlamı, kullanılan eklerin işlevleri, kelimelerin Türk dilinin diğer tarihî dönemlerinde nasıl kullanılmaya devam ettiği ve nasıl anlamlandırıldığı önem arz etmektedir. Çalışmada okunamayan ve kayıp olan kısım bağlam içerisinde değerlendirilmiş ve yapıda kullanıldığı düşünülen /-(I)t-/ ettirgenlik ekinin işlevinden hareketle anlamlandırma önerisinde bulunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmaya konu olan yapıdan bir önceki kısımda yer alan Ak Termel Irmağı’nın nasıl bir yerde olduğundan ve metnin okunuşu ile ilgili nasıl bir etkisi olabileceğinden bahsedilmiştir.  yapısının okunuşu ile ilgili ileri sürülen görüşten hareketle ugur ve kalıt- fiillerinin Türk dilinin tarihî dönemlerinde nasıl devam ettirildiği ve etimolojik izahının nasıl yapılabileceği ile ilgili görüş ileri sürülmüştür. Bununla birlikte ugur ve kalı t- kelimeleri; etimolojik, semantik ve morfolojik olarak ele alınmıştır ele alınmıştır. Bu ifadenin, araştırmacılar tarafından okunuşu, anlamlandırılışı ve yorumlanışı ile ilgili görüş birliği sağlanamamıştır. Söz konusu yapı, oguz aklattım, og u r q a l i td i m, oguz qalatdïm ve ug(u)r k(a)l(ı)td(ı)m olmak üzere farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bununla birlikte ograqlatdym, ogurqalatdïm, ogruklatdım şeklinde bir kelimeden oluşan bir ifade olarak da ele alınmıştır. Türk runik alfabesinde işaretlerin ses değerleri ile ilgili belirleyici bir durum olmadığı için söz konusu yapı ile ilgili araştırmacılar tarafından ileri sürülen bu okuma önerilerine imkân tanımaktadır. Bu noktada, metnin bağlamı, kullanılan eklerin işlevleri, kelimelerin Türk dilinin diğer tarihî dönemlerinde nasıl kullanılmaya devam ettiği ve nasıl anlamlandırıldığı önem arz etmektedir. Çalışmada okunamayan ve kayıp olan kısım bağlam içerisinde değerlendirilmiş ve yapıda kullanıldığı düşünülen /-(I)t-/ ettirgenlik ekinin işlevinden hareketle anlamlandırma önerisinde bulunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmaya konu olan yapıdan bir önceki kısımda yer alan Ak Termel Irmağı’nın nasıl bir yerde olduğundan ve metnin okunuşu ile ilgili nasıl bir etkisi olabileceğinden bahsedilmiştir.  yapısının okunuşu ile ilgili ileri sürülen görüşten hareketle ugur ve kalıt- fiillerinin Türk dilinin tarihî dönemlerinde nasıl devam ettirildiği ve etimolojik izahının nasıl yapılabileceği ile ilgili görüş ileri sürülmüştür. Bununla birlikte ugur ve kalı t- kelimeleri; etimolojik, semantik ve morfolojik olarak ele alınmıştır ele alınmıştır. Bu ifadenin, araştırmacılar tarafından okunuşu, anlamlandırılışı ve yorumlanışı ile ilgili görüş birliği sağlanamamıştır. Söz konusu yapı, oguz aklattım, og u r q a l i td i m, oguz qalatdïm ve ug(u)r k(a)l(ı)td(ı)m olmak üzere farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bununla birlikte ograqlatdym, ogurqalatdïm, ogruklatdım şeklinde bir kelimeden oluşan bir ifade olarak da ele alınmıştır. Türk runik alfabesinde işaretlerin ses değerleri ile ilgili belirleyici bir durum olmadığı için söz konusu yapı ile ilgili araştırmacılar tarafından ileri sürülen bu okuma önerilerine imkân tanımaktadır. Bu noktada, metnin bağlamı, kullanılan eklerin işlevleri, kelimelerin Türk dilinin diğer tarihî dönemlerinde nasıl kullanılmaya devam ettiği ve nasıl anlamlandırıldığı önem arz etmektedir. Çalışmada okunamayan ve kayıp olan kısım bağlam içerisinde değerlendirilmiş ve yapıda kullanıldığı düşünülen /-(I)t-/ ettirgenlik ekinin işlevinden hareketle anlamlandırma önerisinde bulunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmaya konu olan yapıdan bir önceki kısımda yer alan Ak Termel Irmağı’nın nasıl bir yerde olduğundan ve metnin okunuşu ile ilgili nasıl bir etkisi olabileceğinden bahsedilmiştir.  yapısının okunuşu ile ilgili ileri sürülen görüşten hareketle ugur ve kalıt- fiillerinin Türk dilinin tarihî dönemlerinde nasıl devam ettirildiği ve etimolojik izahının nasıl yapılabileceği ile ilgili görüş ileri sürülmüştür. Bununla birlikte ugur ve kalı t- kelimeleri; etimolojik, semantik ve morfolojik olarak ele alınmıştırÇalışmada, Tunyukuk Yazıtı kuzey yüzü 1. satırda yer alan ve  şeklinde harf dizimine sahip olan yapı ele alınmıştır. Bu ifadenin, araştırmacılar tarafından okunuşu, anlamlandırılışı ve yorumlanışı ile ilgili görüş birliği sağlanamamıştır. Söz konusu yapı, oguz aklattım, og u r q a l i td i m, oguz qalatdïm ve ug(u)r k(a)l(ı)td(ı)m olmak üzere farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bununla birlikte ograqlatdym, ogurqalatdïm, ogruklatdım şeklinde bir kelimeden oluşan bir ifade olarak da ele alınmıştır. Türk runik alfabesinde işaretlerin ses değerleri ile ilgili belirleyici bir durum olmadığı için söz konusu yapı ile ilgili araştırmacılar tarafından ileri sürülen bu okuma önerilerine imkân tanımaktadır. Bu noktada, metnin bağlamı, kullanılan eklerin işlevleri, kelimelerin Türk dilinin diğer tarihî dönemlerinde nasıl kullanılmaya devam ettiği ve nasıl anlamlandırıldığı önem arz etmektedir. Çalışmada okunamayan ve kayıp olan kısım bağlam içerisinde değerlendirilmiş ve yapıda kullanıldığı düşünülen /-(I)t-/ ettirgenlik ekinin işlevinden hareketle anlamlandırma önerisinde bulunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmaya konu olan yapıdan bir önceki kısımda yer alan Ak Termel Irmağı’nın nasıl bir yerde olduğundan ve metnin okunuşu ile ilgili nasıl bir etkisi olabileceğinden bahsedilmiştir.  yapısının okunuşu ile ilgili ileri sürülen görüşten hareketle ugur ve kalıt- fiillerinin Türk dilinin tarihî dönemlerinde nasıl devam ettirildiği ve etimolojik izahının nasıl yapılabileceği ile ilgili görüş ileri sürülmüştür. Bununla birlikte ugur ve kalı t- kelimeleri; etimolojik, semantik ve morfolojik olarak ele alınmıştır ele alınmıştır. Bu ifadenin, araştırmacılar tarafından okunuşu, anlamlandırılışı ve yorumlanışı ile ilgili görüş birliği sağlanamamıştır. Söz konusu yapı, oguz aklattım, og u r q a l i td i m, oguz qalatdïm ve ug(u)r k(a)l(ı)td(ı)m olmak üzere farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Bununla birlikte ograqlatdym, ogurqalatdïm, ogruklatdım şeklinde bir kelimeden oluşan bir ifade olarak da ele alınmıştır. Türk runik alfabesinde işaretlerin ses değerleri ile ilgili belirleyici bir durum olmadığı için söz konusu yapı ile ilgili araştırmacılar tarafından ileri sürülen bu okuma önerilerine imkân tanımaktadır. Bu noktada, metnin bağlamı, kullanılan eklerin işlevleri, kelimelerin Türk dilinin diğer tarihî dönemlerinde nasıl kullanılmaya devam ettiği ve nasıl anlamlandırıldığı önem arz etmektedir. Çalışmada okunamayan ve kayıp olan kısım bağlam içerisinde değerlendirilmiş ve yapıda kullanıldığı düşünülen /-(I)t-/ ettirgenlik ekinin işlevinden hareketle anlamlandırma önerisinde bulunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmaya konu olan yapıdan bir önceki kısımda yer alan Ak Termel Irmağı’nın nasıl bir yerde olduğundan ve metnin okunuşu ile ilgili nasıl bir etkisi olabileceğinden bahsedilmiştir.  yapısının okunuşu ile ilgili ileri sürülen görüşten hareketle ugur ve kalıt- fiillerinin Türk dilinin tarihî dönemlerinde nasıl devam ettirildiği ve etimolojik izahının nasıl yapılabileceği ile ilgili görüş ileri sürülmüştür. Bununla birlikte ugur ve kalı t- kelimeleri; etimolojik, semantik ve morfolojik olarak ele alınmıştır