Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 3. Ulusal Öğrenci Kongresi, Rize, Türkiye, 26 - 27 Nisan 2025, ss.114-115, (Özet Bildiri)
Amaç: Fibröz Displazi (FD) sağlıklı ve
iyi diferansiye kemik dokusunun fibro-osseoz lezyonlarla yer değiştirdiği ekspansiyona eğilimli bir kemik
bozukluğudur. Tek bir kemiği tutan (monostotik), birden
fazla kemiği tutan
(poliostotik) veya kompleks
endokrin bozuklukların bir parçası (McCune Albright Sendromu)
olmak üzere üç gruba ayrılır. Baş boyun iskeleti FD ile en çok etkilenen
alanlar arasındadır. Hastalarda fasiyal asimetri şikâyeti ortaya çıkaran bu
lezyonlar benign karakterlidir ve iskeletsel gelişim durduğunda lezyonlar da
statik hale gelir. Fasiyal asimetri göstermeyen vakalar sıklıkla rutin
radyograflarda teşhis alır. Cinsiyet ayrımı izlenmez fakat erken yaşlarda
görülme sıklığı fazladır. Baş boyun bölgesinde görülme sıklığı klinik açıdan önem arz etmekle beraber
teşhis ve görüntüleme açısından zorluklar ortaya koyar.
Bu olgu sunumunun amacı, 63 yaşındaki bir yetişkin kadın hastada tespit edilen
Monostotik Fibröz Displazi olgusunu bildirmek, bu lezyonların özelliklerini
vurgulamaktır.
Vaka: Kliniğe sağ mandibular ikinci
molar dişte şiddetli ağrı ile başvuran 63 yaşındaki kadın hastanın
hipertansiyonu mevcut olduğu, 2020 yılında meme kanseri tanısı, kemoterapi ve
radyoterapi aldığı öğrenildi. Yapılan klinik muayenede ilgili bölgede kron köprü
protetik rehabilitasyonu olduğu görülmüş
olup daha ileri değerlendirme amacıyla
panoramik radyografi (PR) alındı.
Alınan PR’de dental problemlerine ek olarak sağ maxillar premolar,
molar bölgede trabekülasyonda buzlu
cam (ground glass)
benzeri değişiklikler izlendi.
Hasta ileri görüntüleme amacıyla Konık Işınlı
Bilgisayarlı Tomografi (KIBT)’ye yönlendirildi. KIBT incelemesinde fibröz
displazi öncelikli olarak düşünülse de hastada meme kanseri geçmişi nedeniyle
olası metastatik lezyondan şüphelenilerek hastaya biyopsi önerildi. Biyopsi
fibröz displazi olarak sonuçlandı. Kemik sintigrafisi ile monostotik fibröz
displazi formu olduğu netleştirildi. Hasta takibe alındı.
Sonuç: Fibröz Displazi
sıklıkla 2-3. dekattaki
hastalarda görülmesi klinisyenlere ileri yaşlarda
görülmeyeceği izlenimini bırakmamalıdır. Bu olgu, ileri yaşlarda da FD tanısı
konabileceğini göstermesi açısından önemlidir. Planlanan cerrahi girişimlerde
fibro-osseoz lezyonun oluşturacağı komplikasyonlar göz önünde
bulundurulmalıdır. Asemptomatik seyreden vakaların sıklığı sebebiyle rutin
radyograflarda klinisyenin kemik yapısıyla ilgili çıkarımda bulunması önem arz
etmektedir.
Objective: Fibrous Dysplasia (FD) is a
bone disorder characterized by the replacement of healthy, well-differentiated
bone tissue with fibro-osseous lesions prone to expansion. It is classified into three types:
monostotic (involving a single bone),
polyostotic (involving multiple bones), and as part of a complex
endocrine disorder (McCune-Albright Syndrome). The craniofacial skeleton
is among the most commonly
affected areas. These benign lesions,
which may cause facial asymmetry, typically become static after skeletal
maturity. Cases without asymmetry are often diagnosed through routine
radiographic examinations. FD shows no gender predilection but is more
frequently encountered at younger ages. Due to its common occurrence in the
craniofacial region, it holds clinical importance and presents challenges in
diagnosis and imaging. This case report aims to present a Monostotic Fibrous
Dysplasia identified in a 63-year-old female patient and to highlight the
characteristics of such lesions.
Case: A 63-year-old female presented to
the clinic with severe pain in the right mandibular second molar. Her medical
history included hypertension and a diagnosis of breast cancer in 2020, treated
with chemotherapy and radiotherapy. Clinical examination revealed a prosthetic
restoration in the affected area. A panoramic radiograph (PR) was obtained for
further evaluation. Panoramic radiography showed not only dental issues but
also a ground-glass appearance in the right maxillary premolar and molar region. The patient underwent Cone Beam Computed
Tomography (CBCT). Although FD was the primary consideration, the patient's
cancer history raised suspicion of metastasis, and a biopsy was recommended.
The biopsy confirmed fibrous dysplasia, and bone scintigraphy identified the monostotic form. The patient was placed under observation.
Conclusions: Although commonly seen in
the second and third decades, FD can also present later in life. Surgical
planning must consider potential complications from fibro-osseous lesions. Given
the frequency of asymptomatic cases,
clinicians should evaluate
bone structures thoroughly in
routine radiographs.