5. Uluslararası Oral Diagnoz ve Maksillofasiyal Radyoloji Derneği Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 23 - 27 Nisan 2025, ss.248-249, (Özet Bildiri)
Amaç: Primer sürme bozukluğu,
posterior dişlerin sürmesini etkileyen ve posterior açık kapanış maloklüzyonuna
neden olan bir durumdur. Ankiloz veya mekanik sürme başarısızlığı gibi ayırıcı
tanı düşünülmelidir. Bizim amacımız yeni vaka sunmaktır.
Olgu Sunumu: 19
yaşında erkek hasta ortodontik tedavi amacı ile başvurdu. Yapılan
intraoral muayenesinde posterior açık kapanış görüldü. Ardından hastadan ortopantomograf
film alındı. Panoramik radyografide kök rezorpsiyonu düşündüren görüntü ile
karşılaşılmıştır. Ön planda ankiloz ve primer sürme bozukluğu düşünüldü. Hastanın
konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülemesinde sağ maksiller birinci,
ikinci ve üçüncü molar dişleri, sağ maksiller ikinci premolar, sol maksiller
birinci ve ikinci molar dişleri, sol mandibular ikinci molar ve ikinci premolar
dişlerinde eksternal kök rezorpsiyonu ile uyumlu yıkım alanları ve invaziv
servikal rezorpsiyon alanları izlendi. İlgili dişlerin çoğu perinde periodontal
aralık izlenmedi. İlgili hastanın tedavisi ilgili dişlerin çekimi sonrası
implant uygulaması olarak planlandı.
Sonuç: Posterior dişlerin
infraoklüzyonu, özellikle bilateral etkilenmişse, primer sürme bozukluğunun
ayırt edici özelliğidir. Tedavi seçenekleri hastanın yaşına ve klinik durumuna
bağlıdır ve bireysel olarak değerlendirilmelidir.
Objective: Primary eruption disorder is
a condition that affects the eruption of posterior teeth and causes posterior
open bite malocclusion. A differential diagnosis such as ankylosis or
mechanical eruption failure should be considered. Our aim is to present a new
case.
Case Report: A 19-year-old male patient
applied for orthodontic treatment. Intraoral examination revealed posterior
open bite. Then, an orthopantomograph film was taken from the patient. An image
suggestive of root resorption was observed on panoramic radiography. Ankylosis
and primary eruption disorder were considered in the foreground. In the
patient's cone beam computed tomography imaging, destruction areas compatible
with external root resorption and invasive cervical resorption areas were
observed in the right maxillary first, second and third molar teeth, right
maxillary second premolar, left maxillary first and second molar teeth, left
mandibular second molar and second premolar teeth. No periodontal space was
observed in most of the involved teeth. The treatment of the patient was
planned as implant application after the extraction of the relevant teeth.
Conclusion: Infraocclusion of the
posterior teeth is the hallmark of primary eruption failure, especially if
bilaterally affected. Treatment options depend on the patient's age and
clinical condition and should be evaluated on an individual basis.