KAÇKAR SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, cilt.1, sa.1, ss.9-19, 2020 (Hakemli Dergi)
Bilimsel ve teknik açıdan hızlı gelişmelerin yaşanması, nüfusun hızla artması,
sanayinin gelişmesi, kentleşmenin artması, özellikle büyük devletlerin birbirleriyle olan
rekabetlerinin ekonomik ve savunma alanlarında üst düzeylere yükselmesi çevreye
verilen zararı geri dönülmesi zor bir aşamaya getirmiştir. Yaşanan bu çevre sorunları
insanların kendi yaşamını tehdit ettiği gibi özellikle gelecek nesillere sağlıklı yaşanabilir
bir çevre bırakmayı da güçleştirmiştir. Bu durum çevre hakkı kavramının önem
kazanmasına, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakmak için çeşitli yasal
güvencelerle devlet garantisi altına alınmasına olanak sağlamıştır. Yaşanan bu çevre
sorunlarının sadece belli bir ya da birkaç ülkeyi değil bütün ülkeleri ilgilendirebilecek
nitelikte olması çevre hakkı ile ilgili çalışmaların yalnız ulusal düzeyde değil uluslararası
çapta da ele alınmasına, uluslararası sözleşmelerde düzenlemeler içermesine
sebebiyet vermiştir. Bu çalışmada ulusal ve uluslararası alanda çevre hakkı
düzenlemeleri incelenerek küresel çapta yaşanan çevre hakkına ait gelişmelerin iç
hukuktaki yansımaları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler yapılırken Türk
Hukukundaki çevre hakkı düzenlemeleri ve uluslararası çevre sözleşmelerinde yer alan
çevre hakkı düzenlemeleri incelenmiştir.