Yeni Sanayileşen Ülkelerde Nitelikli İşgücü ve İhracat Hacmi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi


Ayran Cihan K.

TEORİK ANLAMDA İKTİSADİ VE FİNANSAL OLAYLARA AKADEMİK YAKLAŞIMLAR, Şahin KARABULUT, Editör, EKİN YAYINEVİ, Bursa, ss.59-70, 2022

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: EKİN YAYINEVİ
  • Basıldığı Şehir: Bursa
  • Sayfa Sayıları: ss.59-70
  • Editörler: Şahin KARABULUT, Editör
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmanın amacı, yeni dış ticaret teorilerinden biri olan ve Keesing (1965) tarafından ortaya koyulan “Nitelikli İşgücü Teorisi” bağlamında yeni sanayileşen ülkelerde nitelikli işgücü ile ihracat arasındaki ilişkiyi incelemektir. Donald B. Keesing ve Peter B. Kenen tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda sanayi ülkelerinin dış ticareti, ülkelerin nitelikli işgücü donanımları yardımıyla açıklanmaktadır. Bu teori, uluslararası ticarette işgücünün eğimi, becerileri vb. faktörleri ortaya koyması açısından önem arz etmektedir. 

İşgücünün üretim sürecine sağlamış olduğu katkıları açısından beşeri sermaye konusu iktisat yazınında önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle üretim artışı sağlamasının yanı sıra üretimin kalitesini de pozitif yönde etkilemesi nedeniyle ekonomik büyüme ve ihracata olan yansımaları temel inceleme konularını oluşturmaktadır. Bu çalışmada yeni dış ticaret teorilerinden nitelikli işgücü teorisi üzerine odaklanılması nedeniyle beşeri sermaye ile ihracat arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Bu değişkenlere ek olarak kontrol değişkeni olarak ülkelerin gelir düzeyleri modele dahil edilmiştir. Çalışmada 1990-2019 dönemi verileri ile yeni sanayileşen 10 ülke (Çin, Brezilya, Meksika, Arjantin, Hindistan, Tayland, Malezya, Filipinler, Güney Afrika ve Türkiye) kapsamında beşeri sermaye ve gelir değişkenlerinin ihracat hacmi üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Çalışmanın analiz kısmında ilk olarak değişkenlerin yatay kesit bağımlılıkları ve homojenlikleri incelenmiştir. Bu ön analizler ile tüm değişkenlerin yatay kesit bağımlılığı içerdiği ve heterojen oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bunun üzerine ikinci nesil birim kök testlerinden PANİCCA panel birim kök testi uygulanmış ve değişkenlerin fark durağan oldukları belirlenmiştir. Tüm değişkenlerin aynı düzeyde ve birinci farklarından durağan olmaları nedeniyle panel eşbütünleşme analizinin uygulanması uygun görülmüştür. Üzerinde çalışılan modelin de yatay kesit bağımlılığı içermesi ve heterojen olması nedeniyle bu durumları dikkate alan Gengenbach, Urbain ve Westerlund (2016) panel eşbütünleşme testi uygulanmıştır. Test sonucunda değişkenlerin uzun dönemde birlikte hareket ettikleri yani eşbütünleşik oldukları bilgisine ulaşılmıştır.

Uzun dönem katsayıların tahmini için uygulanan Ortalama Grup Dinamik En Küçük Kareler (DOLSMG)tahmincisi sonucunda panelin geneli için beşeri sermaye ve gelir değişkenlerinin ihracat hacmi üzerinde pozitif ve anlamlı bir etki oluşturdukları tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuçlara göre beşeri sermaye endeksindeki %1 birimlik artış karşısında ihracat hacmi % 3,7 birim, gelir düzeyindeki %1 birimlik artış karşısında ise %1,6 birim artış göstermektedir. Ayrıca ülkelere göre elde edilen sonuçlar incelendiğinde Malezya, Filipinler, Tayland, Hindistan ve Türkiye’de beşeri sermayenin ihracat hacmi üzerinde pozitif etkili olduğu, Çin’de negatif etkili olduğu ve Hindistan’da anlamlı bir etkiye sahip olmadığı belirlenmiştir.

Ortaya koyulan sonuçlar değerlendirildiğinde pozitif etkilerin belirlendiği ülkelerde daha fazla ihracat hacmine ulaşabilmek için nitelikli işgücü düzeyinin artırılması gerektiği anlaşılmaktadır. Bunu sağlayabilmek için ise eğitim düzeyinin artırılması, teknik personel sayısının artırılması, genel sağlık göstergelerinin iyileştirilmesi, işyeri koşullarının iyileştirilmesi, sosyal düzenlemelerin artırılması vb. faktörlerin önemi ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan Çin için elde edilen negatif etkinin sebebi olarak Çin’in dünyanın en yüksek nüfuslu ülkelerinden biri olması ve bu sayede ucuz işgücü ile kitle üretim yapıp ihracat gerçekleştirmesi gösterilebilir. Bununla beraber daha ayrıntılı sonuçlar elde edebilmek için literatürdeki eksiklikler de göz önüne alınarak her bir eğitim seviyesindeki işgücünün ihracata olan etkisi, nüfusun beşeri sermaye üzerindeki etkisi, ülkelerin ihraç ettikleri ürünlerin özelliklerine göre beşeri sermayenin etkileri vb. konuların da ele alınarak araştırılması gerekmektedir.