Yeni ve çok kutuplu yönetim formlarına uygun olan ulusötesi şehir ağların faaliyetleri, özellikle yerel kapasitenin güçlendirilmesi ve gerekli risk azaltım ve uyum faaliyetlerinin hayata geçirilmesini hedeflemektedir. Bu kapsamda çalışmada kentsel dirençlilik ile mücadelede ulusötesi ağların kentsel aktörler ile kurmuş olduğu ilişki formları ve yerel aktörlere yaklaşım biçimleri incelenmektedir. Bu amaçla ulusötesi aktörler içerisinde önemli rolü olan Şehirleri Dayanıklı Hale Getirmek 2030 Gündemi (Making Cities Resilient 2030-MCR2030)’nin yerel ölçekte kentsel dirençlilik atılımlarını iyileştirmek için yürüttükleri amaç ve eylemler, pratikte bu durumun yansımaları bu araştırmanın temel odak noktasını oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda elde edilen tespitler yeni örgütsel özellikleri ihtiva eden 2030 ulusötesi ağların yerel kapasiteyi geliştirmek amacıyla gönüllülük prensiplerine uygun, bilinçlendirme ve yönlendirme faaliyetlerinden yerel ortaklıkların oluşumuna kadar farklı ve çok amaçlı eylemler sürdürdüklerini göstermektedir.
Transnational city networks aim to strengthen local capacity and implement necessary risk reduction and adaptation activities, aligning with new and multipolar global governance forms. In this context, the study examines the engagement forms and approaches established by transnational city networks with urban actors to deal with urban resilience issues. For this purpose, the Making Cities Resilient 2030 Agenda (MCR2030), which plays a significant role among transnational actors, aims to improve urban resilience initiatives at the local scale, and the reflections of this situation in practice constitute the main focus of this research. The study's findings reveal that the 2030 Agenda, incorporating new transnational organizational features, implements various multi-purpose actions that align with the principles of volunteering, which range from raising awareness, providing guidance, and forming local partnerships to enhance local capacity.
