III. Kent Konseyleri Sempozyumu, Balıkesir, Türkiye, 18 - 21 Kasım 2021, ss.207-209
Çevre, insanların ve diğer tüm
canlıların bir arada yaşadıkları, sosyal, kültürel, ekonomik, fizyolojik ilişki
içinde bulundukları ortama denmektedir. Sağlıklı bir yaşantı için tabiî ki
sağlıklı bir çevre gerekmektedir. Bugün geldiğimiz noktada artan nüfus ve gelişen
teknolojik ilerlemeler ile beraber dünyamız çevresel konularda oldukça
zorluklarla karşıya kalmıştır. Bugün tartışılan en önemli konular çevresel
sorunlardır ve bunların içerisinden en önemlileri çevre kirliliği ve iklim
değişikliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Çevre kirliliği, insanların ortaya
çıkardığı dolaylı ya da dolaysız zararlardan meydana gelmektedir. İklim
değişikliği de bununla bağlantılı olarak hem çevresel, hem teknolojik hem de
insanlardan kaynaklı olumsuzluklardan ortaya çıkmış ve etkisini her geçen gün
arttırarak devam ettirmiştir. Çevresel olaylara ve bunlara bağlı olarak ortaya
çıkan iklim değişikliğinin olumsuz etkileri karşısında uluslararası arenada
katılımcı, kapsayıcı ve yapıcı politikaların üretilmesi kaçınılmazdır. Bu noktada uluslararası ve yerel ölçekte her
bir paydaşın elini taşın altına koyması ve gerçekleştirilecek uygulamalarda
mücadeleden kaçmaması beklenmelidir.
Dünyayı etkisi altına alan çevresel
sorunlar global bir sorun haline gelmekle beraber, ülkemizde de çevresel
sorunlar son dönemlerde fazlasıyla tartışılan konulardan olmuştur.
Denizlerimizdeki salya sorunu, ormanlarımızda çıkan yangınlar, bazı bölgelerde
yaşanan kuraklıklar nedeniyle çölleşme,
diğer bölgelerde ise yaşanan sel felaketleri, biyolojik çeşitliliğin azalması, hava ve su
kirliliği gibi problemler aslında geldiğimiz noktanın önemini ortaya
koymaktadır, ve bu sorunlarla yüzleşmemiz gerektiğini bizlere açıkça
göstermektedir.
Uluslararası mecra özelinde bu
sorunların yerel bazda çözülmesine yönelik çalışmalar ve işbirlikleri devam
ederken, ülkemizde de bu anlamda fazlasıyla çalışma yürütülmektedir. Devletimiz
imkanlarını seferber etmiş olmasına rağmen bu tek başına yeterli olmamaktadır.
Bu nedenle uluslararası organisazyonlardan gelen yardım ve projeler teklifleri
olumlu karşılanmaktadır. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu da bu amaçla proje
ve politikalar yürütmektedir. İklim değişikliği alanında kapasite geliştirme;
İklim değişikliği ile mücadele; Sel yönetiminin geliştirilmesi; Hava kitlesinin
iyileştirilmesi; Yakma tesislerinin çevresindeki hava kalitesinin arttırılması
vb. projeler bu anlamda öncülük etmektedir. Bu doğrultuda, bu çalışmanın temel
amacı, Avrupa Birliği Türkiye
Delegasyonunun uyguladığı politikalar çerçevesinde ülkemizdeki çevresel ve
iklim değişikliği konusunda uygulanan uluslararası politikaların verimliliğini
araştırmaktır. Bu değerlendirme yapılırken özellükle yukarıda belirtilen
projeler doğrultusunda bir yol haritası çizilecek ve bu projeler olay vaka
incelemesinde detaylı olara ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Çevre, İklim Değişikliği,
Türkiye, Avrupa Birliği, Stratejik Analiz