Beyaz Çayın Meme Kanseri Üzerindeki Olumlu Etkileri: MNU ile İntraduktal İndüklenen Meme Karsinomu Modeli


Creative Commons License

Mataracı Karakaş S., Yılmaz A., Mercantepe T., Topçu A., Pınarbaş E.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ulusal Çay Kongresi , Rize, Türkiye, 21 - 23 Mayıs 2024, ss.134-135

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Rize
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.134-135
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Meme kanseri dünya çapında kadınlarda yaygın görülen bir kanserdir ve 2022 yılında ortalama 666.000 kadın için kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir. Bu çalışma; N-metil-N-nitrozoüre (MNU)’nin intraduktal (i.duk.) enjeksiyonu ile indüklenen meme karsinomunda, beyaz çay tüketiminin potansiyel etkisini araştıran ilk çalışmadır. Çalışma için 50 adet Sprague Dawley rat; Kontrol, MNU, Taxol, 50 mg/mL beyaz çay ve 200 mg/mL beyaz çay olmak üzere beş gruba ayrıldı. K grubu hariç diğer gruplarda, i.duk. MNU enjeksiyonuyla meme karsinomu oluşturuldu. Serum numunelerinde VEGF, M-CSF, TNF-α, MMP-9, IL-6, CA 15-3, ER-Rα, PCC, TIMP-1, NRP-2, TBARS ve toplam tiyol (TT) düzeyleri, meme dokularında Ki-67, 8-OHdG ve Kaspaz-3 incelendi. MNU grubunda artan 8-OHdG pozitifliği, yüksek TBARS ve PCC seviyeleri, düşük tiyol (-SH) leri MNU’nun neden olduğu oksidatif hasarı ortaya koymaktadır. Beyaz çaydaki yüksek antioksidan içeriğinin, lipid peroksidasyonu üzerinde iyileştirici etkiye sahip olduğu, ayrıca DNA ve protein hasarını engellendiği ve inflamatuar sitokin seviyelerini azalttığı tespit edildi. MNU grubuna kıyasla düşük doz beyaz çay grubunda; TBARS, PCC, IL-6, TNF-α, NRP-2 ve M-CSF düzeylerinin anlamlı düzeyde azaldığı ve TT gruplarının ise anlamlı düzeyde arttığı belirlendi (p<0.05). MNU grubunda artan hiperplazik alanlar ve histopatolojik değişikliklerin, beyaz çay kullanımı ile başarılı bir şekilde onarıldığı gösterildi. Ki-67 pozitifliği gösteren hiperplazik epitel hücre sayısının MNU grubunda arttığı, beyaz çay gruplarında ise azaldığı tespit edildi. Beyaz çayın, kaspaz-3 aktivitesini arttırarak kanser hücrelerini apoptoza soktuğu, MNU grubunda ise bu apoptotik hücrelerin sayısının çok düşük olduğu gösterildi. Beyaz çay verilen meme kanserli sıçanlarda, sağkalım oranlarının arttığını, fiziksel hareketlilik olarak diğer gruplardan daha aktif olduklarını gözlendi. Bu çalışmada; beyaz çayın tümöral olayların neden olduğu doku hasarının önlenmesine katkıda bulunduğu, meme kanserinin önlenmesi ve tedavisi üzerine olumlu etkileri olduğu ayrıca meme kanserinin olumsuz etkilerini büyük ölçüde azalttığı belirlendi. Bulgularımız, beyaz çayın anti-karsinojenik etkisi ve meme kanseri için kemopreventif potansiyelini daha kapsamlı araştırmak için önemli gerekçeler sağlamaktadır. Beyaz çay kemoterapinin yerini alamaz, ancak faydalı özellikleri ile meme kanserinin tedavisinde ve önlenmesinde destek olarak kullanılabilir.

Breast cancer is a common cancer in women worldwide and is the leading cause of cancer-related deaths for an average of 666,000 women in 2022. This study is the first study investigating the potential effect of white tea consumption in breast carcinoma induced by intraductal (i.duc.) induction with N-methyl-N-nitrozourea (MNU). For the study, 50 Sprague Dawley rats were divided into five groups as Control (C), MNU, Taxol (TAX), 50 mg/mL white tea (BÇ-50) and 200 mg/mL white tea (BÇ-200). Mammary carcinoma was induced by i.duc. injection of MNU in all groups except group C. VEGF, M-CSF, TNF-α, MMP-9, IL-6, CA 15-3, ER-Rα, PCC, TIMP-1, NRP-2, TBARS and total thiol (TT) levels in serum samples and Ki-67, 8-OHdG and Caspase-3 in breast tissues were analysed. Increased 8-OHdG positivity, high TBARS and PCC levels, and low thiol (-SH) levels in the MNU group reveal the oxidative damage caused by MNU. It was determined that the high antioxidant content in white tea had ameliorative effect on lipid peroxidation, as well as preventing DNA and protein damage and reducing inflammatory cytokine levels. In the low dose white tea group compared to the MNU group; It was determined that TBARS, PCC, IL-6, TNF-α, NRP2 and M-CSF levels decreased significantly and increased significantly in the TT groups (p<0.05). It was shown that the increased hyperplasic areas and histopathological changes in the MNU group were successfully repaired with the use of white tea. It was determined that the number of hyperplastic epithelial cells showing Ki-67 positivity increased in the MNU group and decreased in the white tea groups. It was shown that white tea caused cancer cells to undergo apoptosis by increasing caspase-3 activity, and the number of these apoptotic cells was very low in the MNU group. It was observed that the survival rates of breast cancer rats given white tea increased and they were more physically active than other groups. In this study, it was determined that white tea contributes to the prevention of tissue damage caused by tumor events, has positive effects on the prevention and treatment of breast cancer, and also greatly reduces the negative effects of breast cancer. Our findings provide important grounds for further investigation of the anti-carcinogenic effect of white tea and its chemopreventive potential for breast cancer. White tea cannot replace chemotherapy, but its beneficial properties can be used as an adjunct in the treatment and prevention of breast cancer