3. ULUSLARARASI AKDENİZ’DE GÜZEL SANATLAR SEMPOZYUMU VE KÜLTÜR SANAT ÇALIŞTAYI, Antalya, Türkiye, 20 - 23 Temmuz 2018, ss.324-336, (Tam Metin Bildiri)
Tarihten bu yana toplumsal alandaki farklılaşma ve değişimin diğer bir yansıma ve etkileşim alanı da sanattır. Toplumsal değişim ve gelişim kendini daha çok endüstrinin ve teknolojinin hız kazanmasıyla göstermiş, sanat alanında da daha akılcı yaklaşımlar ve artan toplumsal problemlere yönelme gerekliliğinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Sanayileşme, toplumsal yaşamı değiştirdiği gibi sanatsal alanda da karşılığını bulmuş, toplumun tüketicilik seviyesinin arttığını gösteren mesajlar verilmeye başlanmıştır. Artık endüstriyel atıklar veya fabri- kasyon ürünler sanatın hem konusu hem de teknik malzemesinin nesnesi haline gelmeye başlamıştır. Tarihsel sürece bakıldığında son yüzyıl içerisinde gündelik hayatın her noktasında var olan hazır-nesneler sanatta kul- lanılmaya başlanırken, öte yandan sanatta soyutlama durumu nesneyi parçalamayı da beraberinde getirmiştir. Dada ve Gerçeküstücülük gibi sanat akımları nesnenin yeniden canlılık kazanmasını sağlarken, Pop-Art hazır nesneyi imgesiyle bütünleştirmiş bir şekilde ele almıştır. Bu durumu mümkün kılan son yüzyıl sanatının akıl- cılık yönünün gelişmesi ve kavramsal niteliğinin artmasıdır. Sanayileşme ve endüstriyelleşme ile başlayan bu süreç, sanatsal alana da yansımış, fabrikasyon ürünler sanatın nesnesi haline gelmiştir. Günümüzde kapitalist küresel kültürün elinden bir kez geçmiş olan sanat yapıtı, ikinci elde yeni bir anlam arayışı içinde şekillenmek- tedir. Artık yaratıcılık ve orijinallik saplantısı rafa kaldırılmıştır. Sanatçılar yapıtlarını başkalarının üretimle- rinden oluşturarak, üretim, yaratı orijinallik gibi kavramları bir kenara bırakmış gibi görünmektedir.