II. Uluslararası Toplum ve Ruh Sağlığı Kongresi, Diyarbakır, Türkiye, 8 - 10 Ekim 2025, ss.114-117, (Özet Bildiri)
1. Çalışmanın Gerekçesi
COVID-19 pandemisi, 21. yüzyılın en büyük küresel krizlerinden biri olarak bireylerin psikolojik
sağlığını derinden etkilemiştir. Enfeksiyon kapma korkusu ve sosyal izolasyon gibi çeşitli
durumlar, "COVID-19 fobisi" adı verilen ruh sağlığı sorununu ortaya çıkarmıştır. Bu fobi,
özellikle akademik baskılar ve geleceğe yönelik belirsizliklerle mücadele eden üniversite
öğrencilerinde kaygı, depresyon ve stresi artırmıştır. Sosyal hizmet öğrencileri, mesleki açıdan
krizlere ve toplumsal sorunlara daha duyarlı oldukları için bu durumdan daha fazla
etkilenebilmektedir. Bu bağlamda, bu çalışma, sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin COVID-19
fobisi ile depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri arasındaki ilişkiyi inceleyerek küresel krizlerin
toplumun ruh sağlığı üzerindeki etkilerine odaklanmakta ve toplumsal dayanışma
mekanizmalarının bu süreçteki rolüne ışık tutmaktadır.
2. Amaçlar
Bu araştırma, Türkiye'deki üniversitelerde sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin COVID-19 fobi
düzeyleri ile depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri arasındaki ilişkiyi analiz etmeyi
amaçlamaktadır. Aynı zamanda, COVID-19 fobisinin sosyodemografik özelliklere göre farklılık
gösterip göstermediği de incelenmiştir. Elde edilen bulgular, pandemi gibi küresel kriz
dönemlerinde bu öğrencilerin psikolojik iyi oluşunu destekleyecek müdahale programları ve
toplumsal dayanıklılığı artıracak politikalar geliştirmeye katkı sağlayacaktır.
3. Yöntem
Nicel araştırma yaklaşımı benimsenerek ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın
evrenini 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversitelerinin sosyal
hizmet programlarında öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Uygun örnekleme tekniği ile
belirlenen örneklem grubuna, 1096 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Veri toplama araçları
olarak Kişisel Bilgi Formu, COVID-19 Fobisi Ölçeği (C19P-S) ve Depresyon-Anksiyete-Stres
(DAS-21) Ölçeği kullanılmıştır. Veri analizinde, t-Testi, Mann-Whitney U, ANOVA, korelasyon
ve çoklu doğrusal regresyon analizleri yapılmıştır.
4. Bulgular
Öğrencilerin COVID-19 fobi düzeyleri orta düzeyde bulunmuştur. Kadınların, 17-24 yaş
aralığında olanların ve kronik hastalığı bulunanların COVID-19 kaygı düzeylerinin daha yüksek
olduğu tespit edilmiştir. Lisansüstü öğrencilerin fobi düzeyleri lisans öğrencilerine göre daha düşüktür. Aile geliri yüksek olanların COVID-19 fobisi diğer gelir gruplarına göre daha
düşükken, salgın sürecinde geliri yarı yarıya azalanların fobisi artmıştır. Korelasyon analizi,
COVID-19 fobisi ile depresyon, anksiyete ve stres arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğunu
göstermiştir. Regresyon analizi ise, anksiyete ve stresin COVID-19 fobisinin anlamlı
yordayıcıları olduğunu ortaya koymuştur. Depresyonun ise fobiyi negatif yönde yordadığı
bulunmuştur.
5. Sonuç
Çalışma, sosyal hizmet öğrencilerinin COVID-19 fobisi düzeylerinin orta düzeyde olduğunu ve
bu fobinin algılanan depresyon, anksiyete ve stresle ilişkili olduğunu göstermektedir. Bulgular,
pandemi gibi küresel kriz dönemlerinde özellikle kadın, genç ve kronik hastalığı olan öğrenciler
için ruh sağlığı destek programlarının önemini vurgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: COVID-19, fobi, depresyon, anksiyete, stres, sosyal hizmet, pandemi,
küresel kriz, toplumsal dayanışma.