EMERGENCY ENDOVASCULAR MANAGEMENT OF TYPE B AORTİC DİSSECTİON AND LATE ENDOLEAK: A CASE REPORT


Creative Commons License

Hemşinli D., Karakişi S. O., Yel İ., Kekeç B.

Uluslararası 15. Atlas Kongresi, Ankara, Türkiye, 19 - 20 Temmuz 2025, cilt.15, ss.584-585, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 15
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.584-585
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Aort diseksiyonları, ani başlangıçlı, yüksek mortalite riski taşıyan acil kardiyovasküler

durumlardır. Son yıllarda gelişen endovasküler tedavi yöntemleri (TEVAR-EVAR), açık

cerrahiye kıyasla daha az invaziv olup, özellikle komorbid hastalarda mortaliteyi azaltan önemli

bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. Aort diseksiyonları, özellikle Standford sınıflamasına göre

tip B formlarında öncelikle medikal tedavi ile izlenir. Ancak rüptür, diseksiyona eşlik eden

anevrizma veya malperfüzyon gibi komplikasyonların varlığında, endovasküler cerrahi

girişimlerle başarıyla tedavi edilebilen acil vasküler patolojiler haline gelir. Bu sunumda, acil

torakal aort diseksiyonu nedeniyle TEVAR uygulanan ve geç dönemde gelişen endoleak

nedeniyle yeniden girişim yapılan bir olgu üzerinden endovasküler yaklaşımın etkinliği ve takip

süreci tartışılmıştır. 72 yaşında, bilinen atriyal fibrilasyon ve hipertansiyon tanıları bulunan

erkek hasta acil servise göğüs ağrısı şikâyeti ile başvurdu. Hemodinamik olarak stabil olan

hastanın EKG’sinde akut patoloji izlenmedi. Tanısal torakal BT anjiyografide torakal aortta

diseksiyon flebi saptanması üzerine hastaya operasyon kararı alındı. Hastanın yaşı, eşlik eden

hastalıkları ve diseksiyon alanının endovasküler girişime uygunluğu göz önünde

bulundurularak acil şartlarda TEVAR uygulanmasına karar verildi. MEDTRONIC VALIANT

marka, 20 cm uzunluğunda torasik stent greft başarıyla yerleştirildi. Perioperatif süreç sorunsuz

seyretti ve hasta 10 gün sonra komplikasyonsuz taburcu edildi. Bir yıl sonra yapılan kontrol BT

anjiyografide greftin proksimal uç kısmında endoleak saptandı. Yapılan değerlendirme

sonrasında hastaya yeniden TEVAR operasyonu yapılmasına karar verildi. Ancak ikinci

konulacak olan greftin aortik arkus dallarını kapatacağı öngörülmesi üzerine hastaya öncelikle

aortik arkus dallarına debranching işlemi uygulandı ardından ikinci kez TEVAR işlemi

gerçekleştirildi. Aynı marka ve uzunlukta greft kullanıldı. Postoperatif süreç yine

komplikasyonsuz seyrederek hasta 10 gün sonra taburcu edildi. Endovasküler tedavi, özellikle

komorbiditesi yüksek hastalarda torakal aort diseksiyonlarına etkili ve güvenli bir yaklaşımdır.

Bu olgu, TEVAR’ın acil müdahale gerektiren durumlarda başarıyla uygulanabileceğini ve geç

dönem komplikasyonların da cerrahi/endovasküler hibrit yaklaşımlarla etkin şekilde

yönetilebileceğini göstermektedir

Anahtar Kelimeler: TEVAR, Torakal Aort Diseksiyonu, Endoleak, Debranching, Endovasküler Tedavi,

Acil Olgu