Liberal Düşünce, cilt.27, sa.105, ss.147-175, 2022 (Hakemli Dergi)
1980’li yıllar kamu yönetiminde büyük değişimlerin yaşandığı yıllar olmuştur. Bu
çalışmada Türkiye’de yaşanan değişimler Turgut Özal’ın merkeze alındığı bir bakış
açısıyla incelenmiştir. Çünkü Yeni Kamu Yönetimi reformlarının ağırlıklı olarak
Özal’ın aktif olduğu yıllarda uygulamaya konulması ve onun vefatıyla da kesintiye
uğraması, Özal’ın belirleyici bir aktör olduğunu göstermektedir. Çalışmada, Özal’ın,
Yeni Kamu Yönetimi reformlarını Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirdiği
ve bu yönüyle İngiltere ve Amerika gibi diğer ülkelerden önemli oranda farklılaştığı
görülmüştür. Buradan yola çıkarak Yeni Kamu Yönetimi’nin her şeye uyan tek bir
model dayatmadığı, ülkelerin kendilerine özgü ihtiyaçlarına göre reformları şekillendirebildiği
anlaşılmaktadır. Bu iddiayı desteklemek için, Özal’ın uygulamaları ile
Amerika ve İngiltere’de özelleştirme ve yerelleşme gibi belli başlı reform politikaları
karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, yalnızca Türkiye ile değil, İngiltere ve Amerika’nın
da kendi aralarında farklılaştıkları anlaşılmıştır.
The 1980s were years of great changes in public administration. In this study, the
changes in Turkey are examined from a perspective that puts Turgut Özal in the
center. Because the fact that the New Public Management reforms were mainly put
into practice during Özal’s active years and were interrupted by his death shows
that Özal was the main actor. In the study, it was seen that Özal reshaped the New
Public Management reforms according to the needs of Turkey, and in this respect,
the reforms in Turkey were significantly different from other countries such as UK
and US. Based on this, it is claimed that the New Public Management does not
impose a one-size-fits-all model, and can shape reforms according to the unique
needs of countries. In order to support this claim, Özal’s practices and major reform
policies such as privatization and localization in the United States and England
have been compared. As a result, it has been understood that not only Turkey, but
also UK and US differ from each other in that period.