Eksternal Servikal Rezorpsiyona Sahip Vital Maksiller Santral Kesici Dişin Multidisipliner Tedavisi: Vaka Raporu


Kızıl A. B., Maraş E., Çoban Öksüzer M.

16. Uluslararası Türk Endodonti Derneği Kongresi, Antalya, Türkiye, 25 - 28 Mayıs 2025, ss.1-2, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-2
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Eksternal servikal kök rezorpsiyonu (ESKR), alveolar kret tepesinin üzerinde ve epitelyal ataçmanın apikalinde başlayan yıkıcı bir rezorpsiyon türüdür. İlk aşamalarda semptomsuz olmakla birlikte tedavi edilmezse zamanla pulpaya uzanabilir ve diş dokusunda ciddi hasarlara neden olabilir. Bu olgu sunumunun amacı, ESKR görülen vital sağ maksiller santral kesici (#11) dişin cerrahi ve endodontik kombine tedavisini sunmaktır. 

Olgu: 21 yaşında sistemik olarak sağlıklı kadın hastanın rutin klinik muayenesinde #11 nolu dişin kole bölgesinde mine-sement sınırının apikaline uzanan ESKR ile uyumlu kavitasyon tespit edildi. Diş vital ve asemptomatikti. Radyografik muayenede ESKR tanısını destekler nitelikte düzensiz radyolüsent alan görüldü. Mine-sement sınırının apikaline uzanan rezorptif alana tam olarak ulaşabilmek amacıyla mukoperiostal flep kaldırıldı ve granulamatöz doku kürete edildi. Bu esnada pulpa tek noktadan 0.5 mm’den küçük olacak şekilde perfore oldu. Ekspoz pulpaya MTA Angelus (Odonto Logika, Parana, Brazilya) kullanılarak direkt kaplama uygulandı. Defekt bölgesinin Equa Fil (GC, Zürih, İsviçre) ile restore edilmesinin ardından flep repoze edildi ve sütur atıldı. Bir hafta sonra, süturlar alındı; supragingival defekt bölgesinde bulunan Equa Fil uzaklaştırıldı ve ilgili bölgenin rezin kompozit (3M ESPE; Center St. Paul, MN, ABD) kullanılarak daimi restorasyonu tamamlandı. 

Bulgular: 16 aylık kontrolde, dişin vital, asemptomatik ve fonksiyonda olduğu, periodontal cep bulunmadığı ve radyografik olarak periradiküler bölgede herhangi bir patolojik bulgunun oluşmadığı gözlendi. 

Sonuç: ESKR’lu dişler, erken dönemde tespit edilirse ve tedavileri sağlanabilirse, bu dişlerin vitaliteleri korunabilir ve diş dokularında meydana gelebilecek ciddi kayıpların önüne geçilebilir. Ayrıca, bu vakalarda, rezorptif defekt için uygun materyallerin kullanılması ve multidisipliner yaklaşımların uygulanması ile tedavi başarısına önemli katkılar sağlanabilir. 

Anahtar kelimler: Eksternal servikal kök rezorpsiyonu, Flep, Mineral Trioksit Agregat, Multidisipliner tedavi, Rezin Modifiye Cam İyonomer

Aim: External cervical root resorption (ECRR) is a type of destructive resorption that originates above the alveolar crest and below the epithelial attachment. Although asymptomatic in its early stages, if left untreated, it may progress toward the pulp and cause significant damage to the dental tissues. This case report aims to present the combined surgical and endodontic treatment of a vital maxillary central incisor (#11) affected by ECRR.

Case: During a routine clinical examination of a 21-year-old systemically healthy female patient, a cavitation consistent with ECRR extending apically to the cementoenamel junction (CEJ) was detected in the cervical region of tooth #11. The tooth was vital and asymptomatic. Radiographic examination revealed an irregular radiolucent area supporting the diagnosis of ECRR. To fully access the resorptive lesion extending apically to the CEJ, a mucoperiosteal flap was elevated, and the granulation tissue was curetted. During the procedure, a minimal pulp perforation (<0.5 mm) occurred at a single point. Direct pulp capping was performed using MTA Angelus (Odonto Logika, Paraná, Brazil). The defect was restored with Equa Fil (GC, Zurich, Switzerland), after which the flap was repositioned and sutured. One week later, the sutures were removed, and the supragingival portion of the Equa Fil restoration was removed. The final restoration of the affected area was completed using a resin composite (3M ESPE, Center St. Paul, MN, USA).

Results: At the 16-month follow-up, the tooth remained vital, asymptomatic, and functional, with no periodontal pocket formation. Radiographic examination revealed no pathological findings in the periradicular region.

Conclusion: If teeth with ESCR are detected and treated at an early stage, their vitality can be preserved and serious loss of dental tissues can be prevented. Furthermore, the use of appropriate materials for the resorptive defect and the implementation of a multidisciplinary approach significantly contribute to treatment success.

Keywords: External cervical root resorption, Flap, Mineral trioxide aggregate, Multidisciplinary treatment, Resin-modified glass ionomer