Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sa.32, ss.174-234, 2024 (Hakemli Dergi)
Mutasavvıf şahsiyetler bir tarikatta sadece şeyhlik makamında oturmamış aynı zamanda manzum ya da mensur eser verme gayretiyle bağlı oldukları tasavvufî yolun inceliklerini anlatmaya çalışmışlardır. Söyledikleri manzumeler dilden dile aktarılmış, yazıya dökülenler gelecek kuşaklara yadigâr kalmıştır. Bu yolda eser kaleme alan mutasavvıf şairlerimizin çoğunluğu dini ve tasavvufî edebiyat sahasında dîvânları olan müelliflerdir. Divan sahibi bu müelliflerin büyük bir kısmının çalışmaları gün yüzüne çıkartılıp hayatları ve eserleri akademik çalışmalara konu olmuştur. Bu isimlerden biri Nazilli’deki Uşşâkî tekkesinin ikinci şeyhi Ali Gâlib Vasfî’dir. Babası Muhammed Zühdî Nazillivî, Abdullah Sahaladdin Uşşâkî’nin halifesi olup Uşşâkî tarikatının Nazilli’den bölgeye yayılmasındaki öncü isimdir. İlk hâlifesi Karacasulu Yemezzâde Süleyman Rüşdî olup diğer hâlifesi oğlu Ali Gâlib Vasfî’dir. Vasfî hakkında kaynaklar Arapça, Farsça ve Türkçe manzumelerinin ve külliyatının olduğunu ifade etmektedir. Ancak Vasfî’nin manzumeleri ve külliyatına dâir şimdiye kadar yeterli bir çalışma ortaya konmamıştır. 18 ve 19. yüzyıllarda 117 yıl yaşamış olan Ali Gâlib Vasfî’nin dağınık durumdaki manzumelerinin hangileri olduğunun tespit edilmesi önemlidir. Bu makale, Ali Gâlib Vasfî’ye ait olmadığı hâlde onun adına arşivlenmiş Vasfî mahlaslı manzumelerden Ali Gâlib Vasfî’nin manzumelerini ayırmak için Vasfî mahlaslı şairlerin kimler olduğunu tespit etmektedir. Ali Gâlib Vasfî’nin hatalı verilen vefat tarihini netleştirmiştir. Hayatına dair bilgilerle hakkında anlatılanları bir araya toplamıştır. Makalede son olarak Ali Gâlib Vasfî’nin değişik kaynaklarda yer alan 22 manzumesi tespit edilerek bu manzumelerin çeviri yazılı metinlerine yer verilmiştir.