6.Uluslararası Hipokrat Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi, 30 Nisan - 01 Mayıs 2021, ss.241-248
Krono-nütrisyon, biyolojik ritimler, beslenme ve metabolizma arasındaki etkileĢimleri inceleyen bir
araĢtırma alanı olarak ortaya çıkmaktadır. Krono-nütrisyon sadece besin alım zamanının ve biyolojik
ritimlerin sağlığı, metabolizmayı ve beslenmeyi nasıl etkileyebileceğini değil; aynı zamanda beslenmenin
( öğünün bileĢimi ve miktarı) iç saat sistemindeki dengeleri nasıl etkileyebileceğini de incelemektedir.
Beslenme, kronik hastalıkların geliĢiminde etkili bir faktör olarak ele alınmıĢ, yeme davranıĢlarındaki
değiĢimler diyetin genellikle kompozisyonuna ve miktarına odaklanmıĢtır fakat besin alım zamanının
hastalıkların oluĢumu üzerindeki kanıtlar yetersizdir. Ġlk öğünün baĢlangıcından gün bitimine kadar geçen
süre günlük beslenme süresi olarak tanımlanmakta ve insanlarda genellikle12 saat olduğu
bildirilmektedir. Zaman kısıtlı beslenme, aralıklı orucun günlük beslenme süresinin 4-12 saat kadar
sınırlandığı, açlık süresinin 12- 20 saate kadar sürdürüldüğü bir formudur. Yapılan çalıĢmalarda zaman
kısıtlı beslenmenin kilo kaybı sağladığı, yağ kütlesinde azalmaya neden olduğu, yağsız kas kütlesini
korumada ve kan basıncı, açlık kan glikozu, kolesterol değerleri gibi kardiyometabolik parametreleri
iyileĢtirmede yarar sağlayabileceği gösterilmiĢtir. ÇalıĢmalardaki sonuçlar göstermektedir ki; beslenme,
sağlığı sadece diyetin kompozisyonu ve öğünün miktarı ile değil ayrıca sirkadiyen saate göre besin alımı
zamanlaması yoluyla etkilemektedir. Yapılan çalıĢmalar incelendiğinde zaman kısıtlı beslenmenin obez
bireylerde kilo kontrolünde ve metabolik fonksiyonları iyileĢtirmede umut verici bir strateji olabileceği
düĢünülmektedir. Diğer yandan yorgunluğa, baĢ ağrısına, adet döngüsünde değiĢime, kabızlığa neden
olabileceği, takıntılı beslenme davranıĢı yaratabileceği göz önüne alınmalıdır. Zaman kısıtlı beslenmenin
sağlık üzerine etkilerinin fiziksel aktivite ve uyku kalitesiyle birlikte incelendiği daha büyük ölçekli klinik
araştırmalara ihtiyaç vardır.
Chrono-nutrition is emerging as an area of research that examines the interactions between biological
rhythms, nutrition and metabolism. Chrononutrition is not just how food intake times and biological
rhythms can affect health, metabolism, and nutrition; ıt also examines how nutrition (composition and
242
amount of meal) can affect balances in the internal clock system. Nutrition has been considered as an
effective factor in the development of chronic diseases, changes in eating behaviors generally focused on
the composition and quantity of the diet, but the evidence on the occurrence of the disease is insufficient.
The period from the beginning of the first meal to the end of the day is defined as the daily feeding time
and it is reported that it is usually 12 hours in humans. Time-restricted nutrition is a form of intermittent
fasting in which the daily feeding period is limited to 4-12 hours and the fasting period is continued for
up to 12-20 hours. Studies have shown that a time-restricted diet can provide weight loss, reduce fat mass,
protect lean muscle mass and improve cardiometabolic parameters such as blood pressure, fasting blood
glucose and cholesterol values. The results of the studies show that; nutrition affects health not only by
the composition of the diet and the amount of the meal, but also by the timing of food intake according to
the circadian clock. When the studies are examined, it is thought that time-restricted eating can be a
promising strategy in weight control and improving metabolic functions in obese individuals. On the
other hand, it should be taken into consideration that it may cause fatigue, headache, change in the
menstrual cycle, constipation, and obsessive eating behavior. Larger-scale clinical studies are needed to
examine the health effects of time-restricted eating along with physical activity and sleep quality.