Retinal Mekanlarda Zaman


Dündar A. Y., Özçelik S.

Yapı, sa.484, ss.76-81, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2023
  • Dergi Adı: Yapı
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Design & Applied Arts Index
  • Sayfa Sayıları: ss.76-81
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Dijital uyum çağı; bilgi, veri ve insan da dâhil olmak üzere her türlü birimin birbirleriyle sürekli ve dinamik bir akış içerisinde girdikleri etkileşim, iletişim üzerinden tanımlanır. Buna karşın, geleneksel tanımı ile konut; mesafelilik, ayrıklık ve aradalık karakterleriyle akışı kesintiye uğratan mekânlar olarak görülmektedir. Günümüzde ise bu mahrem ve ayrık konut anlayışı dijital çağın etkisiyle birlikte hızla dönüşüm geçirmekte ve bu mekân da mutlak uyumun talep edildiği, iletişimin kesintiye uğramadan sürdüğü bir iletişim unsuruna dönüşmektedir. Bu anlamda, mahremiyet kavramının genel geçer anlamını yitirmesi ve şeffaflaşmasıyla ortaya çıkan yeni konut türünün, uyum çağındaki yeni zamansallık bağlamında tekrar ele alınması gerekmektedir. Bu çalışma, uyum ve performans gibi etmenlerin birincil önemde olduğu dijital enformasyon çağı çerçevesinde mahremin geçirgen bir hal aldığı yeni konut olgusunu ve zamansallığını anlamayı amaçlamaktadır.

Çalışma, konut üzerine zaman bağlamında yapılan önemli felsefi ve sosyolojik çıkarımların tarihsel süreç üzerinden kısa bir okumasını yaparak günümüz konutundaki mahremiyet olgusunun geçirdiği değişimi incelemektedir. Bu sayede, dijital uyum toplumundaki temassızlık, teşhircilik, iletişim durumları yalnızca kendi dönemi içinde değerlendirerek steril bir şekilde ele almak yerine, konutun geçirdiği değişim süreci göz önünde bulundurarak günümüzdeki halini zaman kavramı bağlamında ele almaya çalışmıştır. Çalışmanın yöntemi, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan mantıksal akıl yürütmedir. Bu bağlamda, sürekli iletişimin ve bu iletişimin aşırılaşmış hali olarak paylaşım ve teşhirciliğin, konut üzerindeki dönüştürücü etkisi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Hem kamusal alanın hem konutun tekil anlamlarının bir araya gelerek yüzeyselleşmesiyle oluşan dijital ortam, mutlak uyumun oluşturulduğu retinal mekânlar olarak tanımlanmakta ve konut-kamusal alan ilişkisi bu yeni durumsal bağlamında incelenmektedir. Dijital çağdaki değişimin, Ricoeur’ün bellek-anlatı-mekân ilişkisi üzerinden şekillenen zaman düşüncesi bağlamında yeniden düşünülmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

The language of the age of digital harmony could be defined through the interaction and communication in which all types of units, including information, data, and humans are in a continuous and dynamic flow with one another. In contrast, housing is traditionally defined as the areas that stop the flow and have the characteristics of interruption, separation, and in-betweenness. In this sense, the new style of housing, which arose as the concept of privacy lost its common meaning and became transparent, must be reconsidered in the context of the new temporality in the age of harmony. This study aims to comprehend the new housing phenomena and its temporality within the framework of the digital information age, in which privacy has become permeable, and where factors such as harmony and performance are paramount.

Within this scope, the study looks at how the privacy phenomena have changed in today's housing by taking a brief look at some of the most important philosophical and sociological deductions made over time over the modern era. In this way, it has attempted to address the current state of the house in the context of the concept of time/duration by taking into account the house's change process, instead of dealing with non-contact, exhibitionism, and communication situations in the digital harmony society in a sterilized manner by evaluating only within its period. The method of the study is logical reasoning, which is one of the qualitative research methods. In this context, the transforming influence of constant communication and sharing, as well as exhibitionism as an extreme form of this communication, on housing is attempted to be understood. The digital environment, which is formed by making the distinct meanings of both the public space and the housing superficial, is defined as retinal spaces where total harmony is established, and the house-public space interaction is investigated in this new situational context. The conclusion is that the change in the digital age should be reconsidered in light of Ricoeur's concept of time as affected by the memory-narrative-space interaction.