Objective: Multi-slice Computed Tomography (MSCT) provides a reliable and accurate calculation of left ventricular functions, as well as evaluating coronary artery anatomy and cardiac morphology. Our aim is to investigate the existence and degree of the relationship between the functional values of ejection fraction (EF) and coronary artery diameters.Material and Methods: Thirty-six patients (25 men, 11 women) who underwent MSCT examination between January 2015 and September 2015 were retrospectively analyzed.Age, gender, body mass index (BMI), interventricular septal thickness, left main coronary artery (LMA), left anterior descending artery (LAD), circumflex artery (Cx) proximal segment diameters, left ventricular end diastolic volume (EDV), left ventricular end systolic volume (ESV), left ventricular EF values were examined.Results: The mean age of the patients included in our study was 45 (29-60). LMA, LAD and Cx artery diameters and interventricular septum thickness were 4.02 ± 0.54 mm, 3.47 ± 0.53 mm, 2.97 ± 0.48 mm, 10.80 ± 1.65 mm, respectively. The mean EDV, ESV, EF values were calculated as 153.89 ± 23.00 ml, 64.29 ± 11.64 ml, 57.95% ± 4.87, respectively. There was no statistically significant relationship between the age, gender, height, weight and BMI measurements of the patients and EF (%) measurements (p>0.05).There was no statistically significant relationship between the LMA, LAD, Cx diameters and interventricular septal thickness with EF (%) measurements of the patients (p>0.05). There was no statistically significant relationship between EDV, ESV values and the diameter of the coronary arteries (p>0.05).Conclusion: MSCT is an important technique for diagnosing the pathologies and variations of coronary arteries and evaluating the morphology of the heart. It also enables quantitative measurement of functions such as EDV, ESV, EF (%) values.There is no statistically significant relationship between coronary artery diameters and cardiac functions in patients without coronary artery pathology.
Amaç: Çok kesitli bilgisayarlı tomografi (ÇKBT) koroner arter anatomisini ve kardiyak morfolojiyi iyi bir şekilde değerlendirmekle beraber sol ventrikül fonksiyonlarının güvenilir ve doğru şekilde hesaplanmasını da sağlamaktadır. Bu çalışmada amacımız, fonksiyonel değerlerden olan ejeksiyon fraksiyon (EF) ile koroner arter çapları arasında ilişkinin varlığını ve derecesini araştırmaktır.Gereç ve Yöntemler: Çalışmada Ocak 2015-Eylül 2015 tarihleri arasında ÇKBT tetkiki yapılan 36 hasta (25 erkek, 11 kadın) retrospektif olarak incelenmiştir. Yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi (VKİ), interventriküler septal kalınlık, sol ana koroner arter (LMA), sol ön inen arter (LAD), sirkümfleks (Cx) arter proksimal kesim çapları, sol ventrikül end diyastolik volüm (EDV), sol ventrikül end sistolik volüm (ESV), sol ventrikül EF değerleri incelendi.Bulgular: Çalışmamıza dahil olan hastaların yaşları ortalama (minimum- maksimum) 45 yıl (29-60 yıl) idi. Çalışmamızda LMA çapı 4.02±0.54 mm, LAD çapı 3.47±0.53 mm, Cx arter çapı 2.97±0.48 mm olarak ölçüldü. İnterventriküler septal kalınlık ortalama 10.80±1.65 mm idi. EDV değerleri ortalama 153.89±23.00 ml, ESV değerleri ortalama 64.29±11,64 ml, EF (%) ortalama %57.95±4.87 olarak hesaplandı. Hastaların yaş, cinsiyet, boy, kilo ve VKİ ölçümleri ile EF (%) ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktu (p> 0.05).Hastaların LMA, LAD ve Cx arter çapları ile EF (%) ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0.05). EDV, ESV değerleri ile koroner arterlerin çapları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p>0.05). Ayrıca interventriküler septal kalınlık ile EF (%) ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0.05).Sonuç: ÇKBT, koroner arterlerin patolojileri, varyasyonlarının tanısı ve kalbin morfolojisinin değerlendirilebilmesi için önemli bir tekniktir. Ayrıca EDV, ESV, EF (%) değerleri gibi fonksiyonlarının kantitatif ölçümüne olanak sağlar. Koroner arter çapları ile kardiyak fonksiyonlar arasında koroner arter patolojisi olmayanlarda istatistiksel olarak anlamlı ilişki mevcut değildir.