Akademik Veri Yönetim Sistemi
Türk Periodontoloji Derneği 53. Uluslararası Bilimsel Kongresi ve 31. Bilimsel Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 7 - 10 Kasım 2024, ss.171, (Özet Bildiri)
Amaç: Periferal dev hücreli granülomlar, ağız kavitesi
içinde sıklıkla periferal polipolid kitle halinde gelişen tümör benzeri
lezyonlardır. Etiyolojisi ve patogenezi hala
bilinmemekle birlikte, lokal travma, anormal tamir süreçleri ve enflamatuar
lezyonlarla ilişkili olduğu bilinmektedir. Sıklıkla erişkin kadınlarda ve mandibulada
gözlenir. Yapışık diş etinde saplı veya geniş tabanlı olabilir. Yüzeyi
mor-kırmızı renkte mukoza ile örtülüdür ve ülsere olabilir. Komşu dişlerde yer
değiştirme ve mobiliteye sebep olabilir. Genellikle asemptomatiktir, bazen
alveoler kemikte rezorpsiyona sebep olabilir. Bu vaka raporunun amacı 45
yaşındaki kadın hastanın mandibular posterior bölgesindeki periferal dev
hücreli granülomun tedavisini sunmaktır.
Metod: Kliniğimize başvuran 45 yaşındaki kadın hastanın
yapılan intraoral muayenesinde, mandibular sağ posterior lingual bölge diş
etinde 1.6x1.3 cm boyutlarında sert şişlik tespit edildi. Sistemik yönden sağlıklı olan hastadan lezyonun
ağrısız olduğu ve 2 yıldır bulunduğu öğrenildi. Lezyonun komşuluğundaki dişte
kemik kaybı ve mobilite mevcuttu. Lezyon sapsız, geniş tabanlı ve yüzeyi ülsereydi.
Cerrahi sırasında lezyonun yumuşak ve sert doku kısımları ayrı ayrı eksize dildi.
Komşuluğundaki diş çekildi. Alınan dokular patolojiye gönderildi.
Bulgular: Kitlenin histopatolojik incelemesi sonucunda, sert
dokunun sağlıklı kemik yapısında olduğu, yumuşak dokuda dev hücrelerin
görüldüğü belirtildi ve periferal dev hücreli granülom tanısı konuldu. Bu
bulgular ışığında, lezyonun lingual bölgede bulunan egzositozun travmaya
uğramasına bağlı olarak geliştiği düşünüldü.
Sonuç: Lezyonların yüksek nüks oranı nedeniyle post-operatif
takibi iyi yapılmalı ve lezyon tamamen çıkarılmalıdır.
Objective: Peripheral giant cell granulomas are tumor-like
lesions that often develop as peripheral polypolid masses within the oral
cavity. The etiology and pathogenesis are still unknown and they are known to
be associated with local trauma, abnormal repair processes and inflammatory
lesions. It’s frequently observed in adult female and in the mandible. Giant
cell granulomas may be sessile or broad-based in the adherent gingiva. The
surface is covered with purple-red mucosa and may be ulcerated. It may cause
displacement and mobility of neighboring teeth. It’s usually asymptomatic,
sometimes causing resorption of the alveolar bone. The aim of this case report
is to present the treatment of peripheral giant cell granuloma in the
mandibular posterior region of a 45-year-old female.
Method: In the intraoral examination of a 45-year-old female
patient admitted to our clinic, 1.6x1.3 cm in size, hard swelling was detected
in the gingiva in the mandibular right posterior lingual region. It was learned from the patient who was
systemically healthy that the lesion was painless and had been present for 2
years. There was bone loss and mobility in the tooth adjacent to the lesion.
The lesion was sessile, broad-based and ulcerated. During surgery, the soft and
hard tissue parts of the lesion were excised separately. The adjacent tooth was
extracted. The tissues were sent to pathology.
Results: Histopathologic examination of the mass revealed
that the hard tissue had a healthy bone structure, giant cells were observed in
the soft tissue and a diagnosis of peripheral giant cell granuloma was made. According
to the findings, the lesion was thought to have developed due to trauma to the
exocytosis in the lingual region.
Conclusion: Due to the high recurrence of lesions,
post-operative follow-up should be done well and lesions should be completely
removed.