Bütün Yönleriyle ZemahşerÎ, Prof. Dr. Ömer Aslan Dr. Öğrt. Üyesi Abdullah Pakoğlu, Editör, Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, Sivas, ss.51-61, 2023
İslâm
düşüncesinin mihenk taşlarından biri olan Zemahşerî (ö. 538/1144), ardı sıra
bıraktığı ilmi miras ve günümüze kadar okunması, fikirlerinin takibi,
tartışılması ve hakkında çokça çalışma yapılması ile dikkat çekmektedir.
Zemahşerî, tefsir, hadis, fıkıh, kelam, dil, lügat ve edebiyat olmak üzere farklı
alanlarda eserler vermiş velûd bir alimdir.
Zemahşerî’nin
Mu’tezilî kimliğini eserlerine yansıtması, başta münekkit yönü ile tanınan İbnü’l-Müneyyir
(ö. 683/1284), Ebû Hayyân (ö. 745/1344) ve Âlûsî (ö. 1270/1854) olmak üzere pek
çok alim tarafından şiddetle eleştirilmesine sebep olmuştur. Ancak bu
münazara(lar) ilim dünyasında ufuk açan kıymetli bilgilerin neşv-ü nema
bulmasına zemin hazırlamıştır. Zemahşerî hakkında filoloji, tefsir, hadis ve
kırâat gibi alanlarda çokça çalışma yapılmıştır. Ancak el-Keşşâf adlı eserinde spesifik
bazı âyetleri yorumlaması esnasındaki itizâlî yaklaşımı tutumu, tarafımızca, tartışılması
ve değerlendirilmesi gereken bir husus olarak görülmüştür.
Bu
çalışmada filolojik inceliklerin, mezhepsel yaklaşımın ve teolojik perspektifin
zirve ismi olan Zemahşerî’nin el-Keşşâf adlı eserinde Mu’tezilî düşüncesine
mesnet bazı âyetlerde kıraat farklılıklarını nasıl yorumladığı, bu farklılığı
mezhepsel düşüncesine delil getirip getirmediği, kıraat farklılığı olan ilgili
âyetleri açıklarken düşünsel gereksinimine lazım olduğu şekilde mi yoksa
kıraatlere yaklaşımındaki temel ilkesine göre mi değerlendirdiği incelenmiştir.
Tebliğde,
ilgili kelimesin kıraat farklılığı izah edilmiş, Zemahşerî’nin kelimede hangi kıraati
tercih ettiği belirtilmiş ve nasıl bir yorum yaptığı tespit edilmiştir. Son
olarak ise ele alınan konunun Ehli Sünnet ve Mu’tezile arasında hangi mahiyette
tartışıldığı izah edilmiş ve değerlendirilmiştir.
Çalışma
sonucunda, Zemahşerî’nin, kıraatler hususunda Ehl-i Sünnet mensubu bazı
alimlerin iddia ettiği şekilde aşırı mutaassıp bir mezhep taraftarı olmadığı, Keşşâf’ta
kıraat hususuna çok önem verdiği, kıraatlerin tasnifi, sıhhat şartları ve önemi
noktasında tavizsiz bir tutum sergilediği görülmüştür. Bazı âyetleri
yorumlarken mezhepsel saiklerden uzak kalamadığı ve kendi görüşünü destekleyen
kıraati, sahih olmasa da delil olarak aldığı tespit edilmiştir. Zemahşerî’nin
bu yönünü ele alan alimlerin bir kısmının toptancı bir yaklaşımla mu’tezilî
olması nedeniyle O’nu tenkit etme hatta reddetme yoluna gittikleri diğer bir
kısmının ise daha objektif yaklaşımla bu konudaki tutumunu açıklama ve izah
etmeyi tercih ettikleri görülmüştür. Bir diğer husus ise mezhep taassubu
yaklaşımının sadece mu’tezilî alimlerde değil Ehl-i Sünnet düşüncesini benimseyen
bazı alimlerde de görüldüğü sonucuna varılmıştır.