1O. SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, Rize, Türkiye, 9 - 11 Haziran 2022, ss.185-186
Suriye iç savaşının patlak verdiği 2011 yılından bu yana resmi rakamlara göre yaklaşık olarak 6.5
milyondan fazla insan ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Savaş mağduru sığınmacıların birçok ülkeye
göç etmelerine rağmen bu göç dalgasından en fazla etkilenen ülkenin 3.8 milyon göçmenle Türkiye
olduğu bilinmektedir. Türkiye’nin “açık kapı politikası” ile Suriyeli bireylere geçici koruma statüsü
vermesi zaman içerisinde bu rakamların daha da artmasına neden olmaktadır. Yaklaşık 11 yıldır yoğun
biçimde süren mülteciler sorunu Türkiye için bugün itibarıyla önemli bir sorun olmaya devam
etmektedir. Bu durum Türkiye’yi maruz kaldığı/bırakıldığı eğitim, sağlık, hukuk, ekonomi ve politik
meselelerde yeni ve kullanışlı çözümler üretmek zorunda bırakmaktadır. İlk etapta geri dönecekleri
düşünülen Suriyeli sığınmacıların gelinen noktada bu geri dönüşü pek mümkün görünmemektedir.
Suriyeli mültecilerin Mart 2022 itibarıyla Göç İdaresinin rakamlarına göre yaklaşık olarak %50’si
(1.785.690) 19 yaş altındadır. Yaklaşık 1 milyon 300 bin kişinin okul çağındaki çocuklardan oluşması
Türkiye’de eğitim alanındaki reform ve düzenlemelerin yapılmasını çok daha öncelikli hale
getirmektedir. Dolayısıyla özellikle okul çağındaki çocukların okula ve topluma entegrasyonuyla ilgili
kalıcı çözümlerin üretilmesi öncelik kazanmaktadır. Bu bildiri Türkiye’de Suriyeli sığınmacılara ilişkin
mevcut istatistikleri sunmayı, sığınmacılara yönelik uygulanan eğitim politikalarına değinmeyi ve
bunların okullara ve topluma entegrasyonuna yönelik alternatif demokratik uygulamalara ilişkin öneriler
geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda kapsayıcı ve kültürlerarası eğitim, müfredatın
çeşitlendirilmesi ve esnetilmesi, Suriyeli öğretmenlerin sürece dahil edilmesi, kontrol yerine güven
temelli demokratik eğitim anlayışının geliştirilmesi başlıklarında öneriler geliştirilmiştir.