Tüm Yönleriyle Yönetim ve Strateji, Doç.Dr. ŞAHİN KARABULUT, Editör, Ekin Yayınevi, Bursa, ss.377-395, 2022
Özet
Yaşam yolculuğunda
insanın, birey olarak toplumsal kimliğini ortaya koyabilme çabası, üstlenmek
zorunda kaldığı roller ve sorumlulukları beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda
bazı bireyler, iş ya da sosyal hayattaki rolünün hakkını vererek, tüm
sorumluluklarını yerine getirirken; bazıları rol çalarak, sorumluluklarını ya
eksik yapmakta ya da başkalarına yüklemektedirler. Bu ikilem bireylerin,
hayattan beklentileri ve kazançları arasındaki dengesizlik ile açıklanabilir.
İş yaşamında da işsizlik kaygısı, ekonomik beklentiler, ağır çalışma şartları,
iş- aile dengesi, psikolojik travmalar, fizyolojik rahatsızlıklar ve iletişim
hataları çalışanların görevlerini tam olarak ifa etmesini engelleyebilmektedir.
İkincil psikopati, iş sorumluluğuna ve iş ortamına ilişkin çalışanın negatif ve
güvensiz duygularının beslediği bir düşüncedir. Bu düşünce ile çalışan, içsel
engelleri nedeniyle işini yapamamakta ya da anlaşılmadığını düşünmektedir. Diğer
taraftan her çalışan, çaba sarf ettiği işinden çeşitli kazançlar elde etmek
ister (Beklenti Teorisi) ve bu
kazançların iyi bir kariyer ile elde edileceğini öngörümler. Kariyer, iş
yaşamında başarılı olmak için izlenmesi gereken faaliyetler, yapılan işler ve
tecrübeler toplamıdır. Kariyerin olumsuz
yönüne odaklanan kariyerizm, yönetmelik ve yasal prosedürden uzak olarak
çalışanın, güç ve prestij kazanma amaçlı hareketleridir. Kariyerizm ile çalışan,
iş performansını ortaya koymak yerine “çalışıyormuş algısı” yaratabilmektedir.
Diğer taraftan aynı çalışan, beklentileri karşılanmadığında işinden
ayrılabilmektedir. İşten ayrılma niyeti, çalışanın işten kazancı ve beklentisi
arasındaki uyumsuzluk, düşük ücret ya da ağır çalışma şartlarından kaynaklanabilen
işini terk etme eylemi olup; aktif ve geri dönüşü olmayan bir reaksiyondur. Bu
noktada kariyerizm ile daha iyi bir iş hayatı hedeflense de yine de çalışan
işinden ayrılmayabilir. Bu ikilemin nedeni olarak kişinin kurumda kalması ile
sabır gösterdiği ve çeşitli avantajlar elde etmek istediği (Sosyal Bilişsel Teori) ya da ekonomik
kriz, iş alternatiflerinin azlığı, ikincil psikopatiden gelen negatif düşünce
ile birlikte kariyerizm cesaretinin kırabilmesi, çalışanın örgüte bağlılık
imajı çizmesi gibi etkenler gösterilebilir. Bu durum, bazı çalışmalar
tarafından desteklenmiştir. Kariyerizmde, çalışanın kariyer yapma hırsı ile
görevlerini tam olarak yapmadığı ya da yaparmış gibi görünmesi söz konusu
olduğundan, çalışan “örgütsel amaca uyumlu” profili çizebilir. Amaç uyumluluğu,
örgütsel amaç ile bireysel amaç arasındaki benzerlikten ve özümsemeden
kaynaklanabilir. Bu durumda çalışan, örgütsel başarısını kendi başarısıymış
gibi hisseder. Kariyerizmde de çalışan, amaç uyumluluğuna sahip olduğunu
hissettirebilir. Bu araştırma, bankacılık sektöründe ikincil psikopati,
kariyerizm, amaç uyumluluğu ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkileri incelemiştir. Araştırma
sonuçlarına göre; kariyerizm, işten
ayrılma niyeti ile negatif yönlü, amaca uyumluluk ile pozitif yönlü, ikincil
psikopati ile negatif yönlü ve anlamlı olarak ilişkili çıkmıştır. İşten ayrılma
niyeti, ikincil psikopati ile pozitif ve amaca uyumluluk ile negatif ve anlamlı
olarak ilişkili çıkmıştır. İkincil psikopati, işten ayrılma niyeti ile pozitif
yönlü ve amaca uyumluluk ile negatif yönlü ve anlamlı olarak ilişkili
çıkmıştır. Amaca uyumluluk, işten ayrılma
niyeti ile negatif yönlü ve ikincil psikopati ile negatif yönlü ve anlamlı
olarak ilişkili çıkmıştır. Araştırma, bankalar için önemli bir kaynak olan iş
görenlerin işten ayrılma niyetlerinin ikincil psikopati, amaca uyumlu olma ve
kariyerizm açısından incelemesi ve
sonuçları yönünden önem taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kariyerizm, Kariyer, İşten Ayrılma
Niyeti, Amaç Uyumluluk, İnsan Kaynakları.