Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt.10, sa.2, ss.269-286, 2007 (Hakemli Dergi)
Dengesiz gelişme yaklaşımına göre , iktisadi gelişme ile birlikte belirli
bölgelerin ya da merkezlerin ön plana çıkması, bu bölgelerin zamanla diğer
bölgelerin gelişmesi ya da gerilemesine yol açması muhtemeldir. İşleyen bu süreç,
serbest piyasa mekanizması içerisinde gelişmenin zamanla tüm bölgelere
yayılmasını ve böylece ülkelerin aynı zamanda genel kalkınma düzeylerinin ileri
gitmesini beraberinde getirir. 1987-2001 dönemini kapsayan zaman serisi GSYİH
verilerine göre Türkiye’de gerek bölge ve gerekse iller arasındaki gelişme
ilişkilerinde, gelişmiş bölgeler diğer bölgeleri mutlak anlamda geri
bırakmamaktadır. Diğer bir ifadeyle bütün bölgelerin GSYİH verileri, zaman
içerisinde aynı yönde hareket etmekte ve aralarında yüksek ve anlamlı
korelasyonlar bulunmaktadır. Ancak bölge ve iller arasındaki gelişme farklılıkları
da azalmamakta, hatta göreceli olarak artmaktadır. Bunun nedeni, zaman serisi
verileri kullanılarak elde edilen uzun dönemli ortalama büyüme oranlarının farklı
büyüklüklere sahip olmasıdır. Geri kalmış bölgeler düşük büyüme oranlarına
sahip iken, gelişmiş bölgeler daha yüksek büyüme oranlarına sahiptir. Buna göre
Türkiye’de bölgelerarasında gelişme düzeyi itibariyle bir ıraksama sürecinin
yaşandığını ifade edebiliriz. Ayrıca, uzun dönemde bölge ve iller arasında
merkezden çevreye doğru bir gelişme yayılımı da izlenememektedir. Bu da
ülkede bölgesel gelişme farklılığı sorununun daha da derinleşmesine yol
açmaktadır.