A Statistical Assessment of Izmir and Mersin Ports in the General Commercial Activities of Turkey (1930-1960)


Creative Commons License

ŞANLIER Ş., ÖZTÜRK O. B. B.

International Journal of History Studies, cilt.8, sa.2, ss.109-124, 2016 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 8 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2016
  • Dergi Adı: International Journal of History Studies
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.109-124
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

 İstatistik ve arşiv belgelerine dayanarak hazırlanan bu çalışma İzmir ve Mersin limanlarının 1930 ve 1960 yılları arasındaki dönemdeki gelişimlerini karşılaştırmalı olarak incelemektedir. I. Dünya Savaşı öncesinde Balıkesir, Afyonkarahisar ve hatta Konya’ya kadar uzanan İzmir Liman bölgesinde, adaların kaybedilmesinin ardından büyük bir daralma meydana gelmiş ancak bu daralmaya rağmen İzmir Limanı Türk Limanları içerisinde İstanbul’dan sonra ikinci büyük liman olma özelliğini muhafaza etmiştir. Mersin Limanı ise coğrafi konumu itibarı ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yegane limanı olması nedeniyle Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana önemini koruyan bir liman olmuştur. İhracat oranları baz alındığında; 1930 yılında 151.454.371 bin lira olan genel Türkiye ihracatının 28.278.875 bin liralık kısmı İzmir, 8.889.000 bin liralık kısmı ise Mersin Limanı üzerinden gerçekleştirilirken, 1960 yılına gelindiğinde 2.158.466.541 bin lira olan genel ihracatın 693.998.121 bin liralık kısmı İzmir, 183.673.686 bin liralık kısmı ise Mersin Limanı üzerinden yapılmıştır. Genel olarak bu iki liman 1930’da tüm Türkiye ihracatının yüzde 24.5’lik kısmını karşılarken 1960’da toplam ihracatın yüzde 40’ı bu limanlardan yapılmıştır. 

Relying on statistical data and archival documents, this study comparatively assesses the significance of two Turkish ports in Izmir and Mersin between 1930 and 1960. As the Ottomans lost many islands to Greece after World War I, the hinterland of Izmir Port, which streched from Balikesir and Afyonkarahisar to Konya before WWI, shrank in size but still remained as the second biggest port in Turkey after Istanbul. Since Mersin Port was the sole Turkish port in the Eastern Mediterranean, it preserved its prominence in the early decades of the Turkish republic.This study reveales that in 1930 Turkey’s overall exports amounted to 151.454.371 Turkish liras, 28.278.875 of which shipped through Izmir Port and 8.889.000 through Mersin Port. In total these two ports handled 24,5 percent of Turkish export goods. In 1960, the overall export of Turkey amounted to 2.158.466.541 liras. Of this amount, 693.998.121 was shipped through Izmir Port while 183.673.686 was achieved through Mersin Port. Overall, the share of these ports increased from 24,5 percent in 1930 to 40 percent of total exports in 1960.