İdiyopatik Granülomatöz Mastitin Meme Ultrasonu ve Dinamik Kontrastlı Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları: Retrospektif Tek Merkezli Bir Klinik Deneyim


TAŞÇI F., METİN Y., METİN N. O., GÖZÜKARA M. G., TAŞÇI E.

Hamidiye Medical Journal , cilt.5, sa.2, ss.97-105, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Amaç: İdiyopatik granülomatöz mastit (İGM) tanısında meme ultrasonu (US) ve dinamik kontrastlı manyetik rezonans görüntülemenin (DK-MRG) etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Histopatolojik olarak İGM tanısı konulan 42 kadın hastanın meme US ve MRG bulguları geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastanın yaşı, gebelik öyküsü, semptomları, prolaktin düzeyi ve meme lezyonlarının Meme Görüntüleme-Raporlama ve Veri Sistemi (BI-RADS) kategorisi kaydedildi. Bulgular: Hastaların ortanca yaşı 39 idi (aralık, 20-71 yıl, %76,2’si 40 yaşın altındaydı). Gebelik öyküsü, yüksek serum prolaktin seviyeleri ve şikayetler (meme ağrısı, şişlik veya kızarıklık) sırasıyla hastaların %40,5, %23,8 ve %95,2’sinde belirgindi. Meme lezyonları çoğunlukla BI-RADS kategori 3 (%38,1) veya BI-RADS kategori 4A (%40,5) olarak kategorize edildi. Çoğu hastada US ve DK-MRG bulguları sol taraflı (sırasıyla %52,4; %57,1), kitlesiz (%69,0; %59,5), düzensiz şekilli (%90,5; %66,7) ve 1-3 kadran yerleşimli (%66,7; %45,2) lezyon olarak tanımlandı. Her iki görüntüleme yönteminde de en sık saptanan ek bulgular ödem (%95,2; %90,5), reaktif lenf nodları (%95,2) ve deri kalınlaşması (%90,5; %52,4) idi. US’ye özgü en sık bulgular, düzensiz sınırları olan (%88,1) ve hipoheterojenik eko paternli (%92,9) lezyonlara ek olarak; tübüler genişleme ve bağlantı yolları (%88,1), kistik bileşen (%69.0), yüzen debris (%64.3) ve duktal ektazi (%52.4) idi. DK-MRG’ye özgü en yaygın bulgular; lokalize kollektif apse (%57,5) ve mikro-apse (%53,7), minimal arka plan kontrastlanması (%66,6), heterojen (%48,3) veya kümesel (%44,8) iç patern ve bölgesel dağılım (%44,8) ile kitlesel olmayan kontrastlanma. Apse boyutu, lenf nodu kısa ekseni ve görünür difüzyon katsayısı için medyan değerler sırasıyla 25 mm, 10 mm ve (1,064x10-3 mm2/s) iken, ortalama lenf nodu uzun ekseni 18,0 mm idi. Sonuç: US (heterojen hipoekoik lezyonlar, tübüler genişleme ve bağlantı yolları, kistik komponent, yüzen debris ve duktal ektazi) ve meme MRG’de saptanan bazı bulgular (bölgesel dağılımlı heterojen veya kümelenmiş iç paternli, kitlesel olmayan kontrastlanma ve minimal zemin boyanması, lokalize kollektif apse veya mikroabse) IGM tanısını büyük ölçüde destekler.
Background: We aimed to evaluate the effectiveness of breast ultrasound (US) and dynamic contrast-enhanced magnetic resonance imaging (DC-MRI) in the diagnosis of idiopathic granulomatous mastitis (IGM). Materials and Methods: Breast US and DC-MRI findings of 42 female patients diagnosed with IGM histopathologically were retrospectively evaluated. Patient’s age, pregnancy history, symptoms, prolactin level, and Breast Imaging-Reporting and Data System (BI-RADS) category of breast lesions were recorded. Results: The median age of patients was 39 years (range, 20-71 years, 76.2% were under 40 years of age). Pregnancy history, elevated serum prolactin levels, and complaints (breast pain, swelling, or rash) were evident in 40.5%, 23.8%, and 95.2% of the patients, respectively. Breast lesions were mostly categorized as BI-RADS category 3 (38.1%) or BI-RADS category 4A (40.5%). The most common additional findings detected in both imaging modalities were edema (95.2%; 90.5%), reactive lymph nodes (95.2% each), and skin thickening (90.5%; 52.4%). The most common findings specific to US are lesions with irregular borders (88.1%) and hypo-heterogenic echo pattern (92.9%); tubular expansion and connecting tracts (88.1%), cystic component (69.0%), floating debris (64.3%), and ductal ectasia (52.4%). The most common findings specific to DC-MRI are; localized collective abscess (57.5%) and micro-abscess (53.7%), minimal background parenchymal enhancement (66.6%), non-mass enhancement with heterogeneous (48.3%) or cluster (44.8%) internal pattern, and regional distribution (44.8%). Median values for abscess size, lymph node short axis, and apparent diffusion coefficient were 25 mm, 10 mm, and (1.064x10-3 mm2/s), respectively, while the mean lymph node long axis was 18.0 mm. Conclusion: Some findings detected on US (heterogeneous hypoechoic lesions, tubular expansion and connection paths, cystic component, floating debris and ductal ectasia) and breast MRI (regionally distributed heterogeneous or clustered internal pattern, non-mass contrast enhancement and minimal background staining, localized collective abscess or microabscess) largely support the diagnosis of IGM.