Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, cilt.5, sa.2, ss.25-50, 2017 (Hakemli Dergi)
Cumhuriyet idaresinde, Osmanlının son dönemlerinde olduğu gibi, “azınlık sorunu” önemli bir gündem maddesi olarak varlığını korumuştur. Cumhuriyet idaresi, Osmanlı’dan farklı olarak, yeni bir ulus inşa etme politikasını benimsemiştir. Bu politika, azınlıkların demografik ve ekonomik yapısı, Lozan’la verilen hakları, dini, eğitsel ve kültürel kurumları üzerinde önemli ölçüde etki etmiştir. Devletin azınlıklara ilişkin politikaları, Lozan Barış Antlaşmasında belirlenen çerçevede, Tek Parti döneminden günümüze kadar ana hatlarıyla dönemsel olarak incelenmiştir. Çalışmanın ampirik araştırma kısmında, gayrimüslim azınlıklar üzerinde uygulanan politikalar, temsilcileriyle yapılan derinlemesine mülakat yöntemiyle belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda Rum-Ortodoks, Ermeni ve Yahudi cemaat temsilcileriyle mülakat gerçekleştirilmiş ve sorunlar eğitim, vakıf, dış politika, vatandaşlık ve cemaat yönetimi olmak üzere beş ana grupta toplanmıştır. Yapılan mülakat sonucunda, 2000’li yıllarda demokratikleşme ve Avrupa Birliği ile uyum süreci reformlarıyla bir takım olumlu gelişmelerin sağlandığı, ancak yetersiz kaldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte, 2000’li yılların başından itibaren açılan yeni politikalar vadisinde, ilişkilerin dini bağlamından uzaklaşarak hukuki temele oturtulması yönünde önemli bir aşamaya geçilmekte olduğu; bu sürecin diğer toplum kesimleri üzerinde olduğu gibi gayrimüslim azınlıklar özelinde de vakıflar ve temel haklar noktasında önemli gelişmelerin yaşanmasına fırsat sağladığı değerlendirilmiştir.
During the Republican era, “the question of minorities” was an important issue for the rulers of the state, as it was in the last periods of the Ottoman Empire. Unlike the Ottoman Empire, the Republican leadership adopted the policy of building a new nation. This policy had significant effects on the demographic and economic structure of the minorities, on the rights given to them by the Treaty of Lausanne, and on their religious, educational, and cultural institutions. In this study, state policies towards minorities are analyzed by taking the main historical developments into account in different periods, starting from the One-Party era until today, within the framework set by the Lausanne Peace Treaty. In the empirical part of the study, the policies towards non-Muslim minorities are attempted to be identified through in-depth interviews conducted with the representatives of these minority groups. To this end, several interviews are conducted with the representatives of Greek-Orthodox, Armenian, and Jewish communities and the problems are analyzed under five categories; education, endowments (vakıflar), foreign policy, citizenship, and the administration of the community. These interviews demonstrated that there are some positive developments as a result of the democratization steps and several reforms in the European Union adjustment process. However, it is also seen that these developments are not sufficient to meet the needs of the religious minority groups. Nevertheless, for the period starting from the early 2000s, in which new policies has launched in Turkey, it is evaluated that we are entering into a new phase, where relations are being situated on legal grounds instead of religious contexts. Moreover, in this study, it is argued that this new phase opens up new opportunities for non-Muslim minorities especially on the questions of endowments and fundamental rights, similar to the significant developments in the case of other social groups in Turkey.