TPD 53. Uluslararası Bilimsel Kongresi 31. Bilimsel Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 7 - 10 Kasım 2024, ss.167
Dişeti çekilmesi, dişeti kenarının mine-sement birleşiminin apikaline doğru yer değiştirmesi ile karakterize yaygın bir periodontal hastalıktır. Çekilme, ön dişlerin etkilendiği durumlarda diş kaybı, zor ağız hijyeni, dentin hassasiyeti ve estetik kaygılar gibi çeşitli zorluklara yol açarak tedavi gerektirir. Kök kapatmak için birçok tedavi yöntemi olmakla birlikte, subepitelyal bağ dokusu grefti (sBDG) altın standart olarak kabul edilmektedir. Bu olgu sunumunda estetik bölgede yer alan kanin dişte mevcut dişeti çekilmesinin sBDG ile tedavisi anlatılacaktır. Kliniğimize dişeti çekilmesi olan bölgelerinde yeterli oral hijyeni sağlayamadığı gerekçesi ile başvuran 32 yaşındaki erkek hastadan alınan anamnezde sistemik olarak sağlıklı olduğu öğrenildi. Klinik muayenede, hastanın üst çene sağ kanin dişinde Miller sınıf I dişeti çekilmesi olduğu tespit edildi. Sağ üst damak ve kanin dişe lokal anestezi yapılmasını takiben, ilgili dişte sulkuler ve oblik insizyonlar gerçekleştirildi. Mukogingival birleşime doğru periost elevatörüyle yarım-tam-yarım kalınlıklı flep kaldırıldı. Komşu papiller deepitelize edildi. Kök yüzeyindeki smear tabakası uzaklaştırıldı. Alıcı saha hazırlandıktan sonra, sağ üst palatinal bölgeden BDG elde edildi. Damak bölgesi 3.0 ipek sütur ile kapatıldı. Elde edilen BDG, kök yüzeyine 4.0 rezorbe monoflaman süturlarla adapte edildi. Flep koronale pozisyonlandırılarak açık kök yüzeyi kapatıldı. Operasyon bölgesine periodontal pat konuldu. 10 gün sonra periodontal pat ve dikişler alındı. Sonuç olarak dişeti çekilmesi estetik kaygı, hassasiyet ve plak kontrolü yönetiminin zayıf olmasına yol açabilir. Çekilmenin tedavisinde sBDG, koronale pozisyone flep (KPF) tekniği ile birlikte hala kabul edilen, sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Bu vakada da sBDG ile birlikte KPF uygulaması kanin dişte dişeti çekilmesinin tedavisini başarıyla sağlamıştır.
Anahtar Kelimeler: dişeti çekilmesi, koronale pozisyone flep, subepitelyal bağ dokusu grefti
Gingival recession is a common periodontal disease. Recession, in cases where the anterior teeth are affected, can lead to various conditions such as tooth loss, difficult oral hygiene, dentin sensitivity and aesthetic concerns, requiring treatment. Although there are many treatment methods for root closure, subepithelial connective tissue graft(sCTG) is accepted as the gold standard. In this case report, the treatment of gingival recession on the canine tooth located in the aesthetic area with sCTG will be explained. In the anamnesis taken from a systemically healthy 32-year-old male patient who applied to our clinic with the reason that he could not provide adequate oral hygiene in areas with gingival recession. During clinical examination, it was determined that the patient had Miller class-I gingival recession in the upper right canine. Following local anesthesia of the right upper palate and canine tooth, sulcular and oblique incisions were made on the relevant tooth. Half-full-half thickness flap was elevated with a periosteal elevator towards the mucogingival junction. After the recipient site was prepared, a CTG was obtained from the palatal area. The obtained CTG was adapted to the root surface with the sutures. The root surface was closed by positioning the flap coronally. Periodontal paste was placed on the operation area. sCTG, along with the coronally positioned flap technique, is still an accepted and frequently applied method in the treatment of gingival recession. In this case, the application of coronally positioned flap together with sBDG successfully provided treatment for gingival recession in the canine tooth.
Keywords: coronally positioned flap, gingival recession, subepithelial connective tissue graf