IURES 2024 Kongresi , İzmir, Türkiye, 19 - 22 Eylül 2024, ss.108
Amaç: Bu video sunumda orta üretral askı cerrahisi sonrası ilk saatlerde kasık bölgesinden seröz akıntısı olan hastaya
yaklaşım ve yönetimi konusunda bilgiler sunmayı amaçladık.
Yöntem: 54 yaşında kadın hasta yaklaşık 2 yıldır öksürürken idrar kaçırma şikayeti ile kadın doğum polikliniğine baş-
vuruyor. Ek hastalığı olmayan ve iki kez normal vajinal doğum öyküsü olan hastaya yapılan vajinal muayenede stres
testi pozitif ve grade 2 rektosel saptanıyor. Hastaya trans obturatuar tape cerrahisi ve rektosel onarımı yapılıyor. Hasta
servise alındıktan sonra postop 3. saatte takiplerinde sol inguinal bölgede, uyluğun medial yüzünde ağrı ve seröz akıntı
tespit ediliyor. Litotomi masasında yapılan fizik muayenede TOT cerrahisi sırasında meshi geçirmek için kullanılan iğ-
nenin giriş yerinden seröz vasıfta akıntı geldiği görülmüştür. Hastaya sistoskopi yapılmak üzere ameliyathaneye alındı.
Yapılan sistoskopide üretra doğal izlendi. Bilateral üreter orifisleri doğal izlendi. Trigon seviyesinde solda yaklaşık 1x1
cm’lik alanda mesh materyali ve perfore alan izlendi. Muhtemel üreter yaralanmasını ekarte etmek üzere bilateral tanısal
üreteroskopi yapıldı. Her iki üreter lümeni doğal izlendi. Anterior vajen duvarındaki suturlar açılarak mesh çıkarıldı.
Mesanede perfore alanın boyutu ve yeri değerlendirilerek konservatif takibi düşünüldü. Hastaya bilateral 6 Fr üreter
kateteri takılarak drenaj sağlandı.16 Fr foley sonda takıldı ve üreteral kateterler sondaya tespit edildi. Sondalı takip
edilen hastanın postop 2. günde üreter kateterleri spontan olarak çıktı. Spekulum ile yapılan fizik muayenede vajende
idrar ekstravazasyonu izlenmedi. Hasta sondalı olarak 10 gün sonra sistogram planarak eksterne edildi. Post-op 10. gün
sistogram çekilerek mesane doğal izlendi ve sondası alındı. 1 ay sonra yapılan poliklinik kontrolünde hastanın şikayetinin
olmadığı belirtildi.
Bulgular ve Sonuç: Orta üretra askı cerrahileri stres inkontinansta sıklıkla uygulanan cerrahi yöntemlerdir. Cerrahi
sonrası ilk saatlerde şikayetleri olan hastaları değerlendirirken dikkatli fizik muayene yapmak ve olası komplikasyonlar
açısından değerlendirmek önem arz etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Orta üretral askı, Mesane perforasyonu, İnguinal akıntı
Purpose: In this video presentation, we aimed to provide information on the approach and management of a patient with serous discharge from the groin area in the first hours after mid-urethral sling surgery.
Method: A 54-year-old female patient applied to the gynecology clinic with complaints of urinary incontinence while coughing for approximately 2 years. The patient, who had no additional disease and had a history of two normal vaginal deliveries, was diagnosed with a positive stress test and a grade 2 rectocele during the vaginal examination. The patient underwent trans-obturator tape surgery and rectocele repair. After the patient was taken to the ward, pain and serous discharge were detected in the left inguinal region and medial aspect of the thigh during the 3rd hour postoperative follow-up. During the physical examination performed on the lithotomy table, serous discharge was observed from the entry point of the needle used to pass the mesh during the TOT surgery. The patient was taken to the operating room for cystoscopy.
The urethra was observed as normal in the cystoscopy. The bilateral ureteral orifices were observed as normal. At the trigone level, a mesh material and perforated area were observed in an area of approximately 1x1 cm on the left. Bilateral diagnostic ureteroscopy was performed to rule out possible ureteral injury. Both ureteral lumens were observed as normal. The sutures on the anterior vaginal wall were opened and the mesh was removed. The size and location of the perforated area in the bladder were evaluated and conservative follow-up was considered. The patient was provided drainage by inserting a bilateral 6 Fr ureteral catheter. A 16 Fr Foley catheter was inserted and the ureteral catheters were fixed to the catheter. The patient was followed up with the catheter and the ureteral catheters came out spontaneously on the 2nd postoperative day. No urine extravasation was observed in the vagina during the physical examination with a speculum. The patient was explanted with the catheter 10 days later with a cystogram. The bladder was observed as normal by taking a cystogram on the 10th postoperative day and the catheter was removed. It was stated that the patient had no complaints in the polyclinic control performed 1 month later.
Findings and Conclusion: Midurethral sling surgeries are frequently applied surgical methods for stress incontinence. When evaluating patients with complaints in the first hours after surgery, it is important to perform a careful physical examination and evaluate them for possible complications.
Keywords: Midurethral sling, Bladder perforation, Inguinal discharge