II. Uluslararası Toplum ve Ruh Sağlığı Kongresi, Diyarbakır, Türkiye, 8 - 10 Ekim 2025, ss.93-96, (Özet Bildiri)
1. Çalışmanın Gerekçesi
Aktif fay hattı üzerinde yer alan Türkiye, sık sık yıkıcı depremlerle yüzleşmekte; bu afetler
toplumda derin travmalara, kayıplara ve uyum sorunlarına neden olmaktadır. Bu süreçte
toplumsal dayanıklılığın yeniden inşası kritik önem taşımaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarının
sunduğu psikososyal destek müdahaleleri, bireysel ve toplumsal iyileşmenin temel taşlarından
birini oluşturmaktadır. Bu çalışmanın sempozyumla ilişkisi, afet sonrası kriz yönetimi ve
travmayla başa çıkma süreçlerinde sosyal hizmetin rolünü güncel literatür ışığında
haritalandırarak gelecekteki müdahaleler için bir çerçeve sunmasıdır.
2. Amaçlar
Bu çalışma, Türkiye’de meydana gelen depremlerin bireyler ve toplum üzerindeki psikososyal
etkileri ile bu etkilerle başa çıkmaya yönelik sosyal hizmet uzmanları tarafından yürütülen
psikososyal destek müdahalelerini literatür taraması yoluyla değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Çalışmanın temel soruları şunlardır: Mevcut araştırmaların kapsamı nedir? Hangi müdahale
modelleri ve temalar öne çıkmaktadır? Literatürde hangi boşluklar bulunmaktadır? Bu
doğrultuda, sosyal hizmetin afet sonrası süreçlerdeki rolünün haritalanması hedeflenmektedir.
3. Yöntem
Bu çalışmada, Türkiye’de deprem sonrası sosyal hizmet müdahaleleri ve psikososyal destek
konularını ele alan akademik literatürün sistematik bir taraması yapılmıştır. Belirlenen anahtar
kelimelerle taranan çalışmalar; kapsam, hedef grup, kullanılan modeller ve ele alınan temalar
ekseninde analiz edilmiştir.
4. Bulgular
Bulgular, mevcut literatürün büyük ölçüde sahada görev yapan sosyal hizmet uzmanlarının
mesleki deneyimlerine odaklandığını göstermektedir (Türk ve Kaya, 2023; Yanardağ, 2025).
Uzmanların merhamet yorgunluğu, ikincil travma ve tükenmişlik gibi zorluklar yaşadıkları, bu
durumun süpervizyon eksikliği ve rol belirsizlikleriyle tetiklendiği görülmektedir (Arslankoç,
Doruk ve Koçak, 2024). Çalışmalar; savunuculuk, yas danışmanlığı ve grup çalışmaları gibi
rollerin iyileşme sürecindeki kritik önemini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, depremden
doğrudan etkilenen bireylerin deneyimlerini odağa alan çalışmaların sınırlı olduğu ve
araştırmaların büyük oranda 2023 Kahramanmaraş depremlerine yoğunlaştığı tespit edilmiştir.
5. Sonuç
Sonuç olarak, literatür sosyal hizmet uzmanlarının deprem sonrası süreçlerde vazgeçilmez bir
rol üstlendiğini, ancak mesleki olarak ciddi risklerle karşı karşıya olduklarını doğrulamaktadır.
Sosyal hizmet müdahalelerinin sadece psikososyal değil, aynı zamanda sosyoekonomik
güçlendirme boyutlarını da içermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Çalışma, depremzedelerin
sesine daha fazla yer veren ve farklı deprem deneyimlerini kapsayan araştırmalara duyulan
acil ihtiyacı ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Deprem, psikososyal destek, sosyal hizmet uzmanı, kriz müdahalesi,
travma ve travma sonrası, Türkiye.