Radyasyon Maruziyeti, Sema Rakıcı, Editör, Akademisyen Yayınevi Kitabevi, Ankara, ss.337-348, 2022
Baş boyun bölgesinde radyoterapi (RT) sonrası olması beklenen değişiklikler, özellikle zaman içinde
geliştikçe, klinik değerlendirme ve görüntüleme
tetkiklerinin yorumlanması açısından kafa karıştırıcı olabilmektedir. Radyasyona bağlı bu değişiklikler rezidü tümörün belirginliğini azaltabileceği gibi,
rezidü veya rekürrens hastalık ile karıştırılabilir. Bu
değişiklikler, tedavinin erken döneminde veya tedavinin başarıyla tamamlanmasından yıllar sonra
ortaya çıkabilir.
Radyasyona bağlı doku hasarı ve hücre ölümü,
küçük kan damarlarını kaplayan endotel hücrelerinin yıkımından kaynaklanmaktadır. Bu durum,
iskemi, ödem, iltihaplanma ve ardından gecikmiş
fibrozis ile sonuçlanır. Baş ve boyundaki tüm dokular etkilenebilir.
RT sırasında ve RT’den sonraki aylarda boyun
yumuşak dokularında interstisyel ödem gelişir.
Orofarinks, farinks ve larinkste, mukozit ve submukozal ödem mevcuttur. Fibrozis ve atrofi aylar
içinde gelişir ve tedaviden yıllar sonra bile normale dönmez. Tükrük bezleri ve tiroid gland da bu
süreçte etkilenir. Parotis atrofisi kserostomi ile
sonuçlanır ve tiroid atrofisi hipotiroidizme neden
olabilir. Günümüz RT’sinin amaçlarından biri, parotis bezi gibi normal dokulara radyasyon dozunu en
aza indirmek ve birçok hastanın yaşam kalitesini
ciddi bir biçimde olumsuz etkileyen kserostomi
gibi bir morbiditeyi en aza indirmektir.