Retorik Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.2, sa.1, ss.9-21, 2022 (Hakemli Dergi)
Bu çalışmanın odak noktasını oluşturan Türkiye ve Yunanistan arasındaki deniz yetki alanı meselesi 1960-1970’lerde ortaya çıkan ve günümüze kadar çözüme kavuşturulamamış, zaman zaman ülkeleri karşı karşıya getirmiş bir ihtilaftır. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye ve Yunanistan arasında “Ege Sorunu” olarak bilinen ihtilafın temel nedeni sayılan ‘karasuları, kıta sahanlığı ve bu alanların sınırlandırılmasını da kapsayan deniz yetki alanları ihtilafını uluslararası hukuk açısından değerlendirmektir. Bu bağlamda ilk olarak, uluslararası hukuk açısından karasuları ve kıta sahanlığı kavramlarına açıklanacak. İkinci olarakta, taraflar arasındaki ihtilafın kökenine değinilecektir. Son olarakta, tarafların iddialarına odaklanılacak ve uluslararası hukuk bağlamında uluslararası davalar (özellikle 1977 tarihli İngiltere-Fransa arasındaki Kanal Adaları davası) çerçevesinde değerlendirilecektir.
The maritime jurisdiction issue between Turkey and Greece, which
constitutes the focal point of this study, is a dispute that emerged in the
1960s-1970s and has not been resolved until today and has brought the
parties against each other time to time. The main purpose of this study is
to evaluate the dispute of maritime jurisdiction areas between the parties,
known as the “Aegean Problem”, in terms of international law including
territorial sea, the continental shelf, and the delimitation of these areas.
In this context, firstly, the concepts of territorial waters and continental
shelf will be explained in terms of international law. Secondly, the origin
of disputes between the parties will be mentioned. Finally, the arguments
of the parties will be focused and evaluated in the context of international
law cases (especially the Channel Islands case between England and
France in 1977).