Policy Futures in Education, cilt.12, sa.6, ss.832-849, 2014 (Scopus)
Bilgi ve iletişim teknolojisi (BİT) her çağdaş toplumda çok önemlidir,
özellikle çevrimiçi mevcudiyeti büyük ölçüde hassassa, ancak ulusal bir
bağlamda düşünürsek, Türkiye'de eğitim sektöründe zorlayıcı bir BİT “politik”
olup olmadığını araştırmak önemlidir. Bu çalışma özellikle merkezî Türkiye'de,
gelecekteki eğitim reformunun bir somut örneği olan 8 milyar ABD Doları
değerinde Eğitim Geliştirme BİT (EGBİT)
(Fatih) projesine odaklanmaktadır. Bu çalışma birçok eğitim sorununu
çözmek için, özellikle eğitimde girişimcilik kurmak, bilişim sektörlerini
geliştirmek, eğitim hizmetlerini kâr için diğer ülkelere ihraç etmek ve
nihayetinde Türkiye'nin rekabetçi bir ulus haline gelmesinin kapsayıcı amacına
ulaşmak gibi hedefleri olan BİT'in eğitime tam olarak bütünleşmiş etmeyi vaat
eden Fatih projesi kapsamında politika oluşturma kapasitesinin seviyesini araştırıyor. Hükümetin söylemi, eğitimi kamu-özel
ortaklığı yoluyla parçalanmış merkezileşmenin bir başka özelliği olan 'meta' ve
'özel mal' olarak gören yeni 'kârlı' yollar oluşturmak için eğitim içindeki
teknolojik fırsatları artırmaktır ama bu amaç hem gizli hem de açık
özelleştirmelerdir. Fatih projesinin geleceği yeni, 'eğitime tamamen
bütünleşmiş olmuş olan BİT' olarak tanımlansa da, bu çalışma, projenin siyasal
yürütülmesi, teknik gelişimi ve eğitim felsefi anlayışının projenin ilgili
hedefleriyle çelişmekte olduğunu tartışmaktadır. Sonrasında, bu çalışma, EGBİT
politikasının gelecekteki eğitim sistemine vurgulanmasında gerekilen acil
hususları başarısızlığa uğratmamaya yönelik önermeler vermektir.
Information
and communications technology (ICT) is crucial in any contemporary society,
especially if its online presence is to be widely significant, but, in a
national context, it is important to investigate whether there is a compelling
ICT ‘politic’ in the education sector in Turkey. This study specifically
focuses on the ICT for Educational Development (ICT4ED) (Fatih) project, valued
at US$8 billion, which is an embodiment of future educational reform in
centralist Turkey. The study investigates the level of policy-making capacity
within the scope of the Fatih project, which promises to fully integrate ICT
into education in order to solve many educational issues, such as establishing
entrepreneurialism in education, improving ICT sectors, exporting educational
services to other nations for profit, and, ultimately, meeting the overarching
purpose of Turkey becoming a competitive nation. The discourse of the
government is to explore technological opportunities within education in order
to create new ‘profitable’ avenues that conceive education as a ‘commodity’ and
a ‘private good’, which is another feature of fragmented centralisation through
public-private partnership(s) for both covert and overt privatisations. While
the Fatih project defines the future as having new, ‘fully integrated ICT in education’,
this study presents three main normative arguments — with regard to the
project's political execution, technical development and philosophical
conception — to refute its objectives and highlight that it is destined to
fail, and to suggest what urgent matters the ICT4ED politic should highlight in
future education.