Kök dilaserasyonu olan maksiller lateral dişin klinik ve periodontal yönetimi


Okumuş I., Kurt A., Yemenoğlu H.

Çocuk Diş Hekimliği Derneği Kongresi, İstanbul, Türkiye, 23 - 24 Mayıs 2025, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç

Diş kronun kökle yaptığı açılanma dilaserasyon olarak tanımlanmaktadır. Dilasere kök, genellikle travmatik nedenlerle ortaya çıkan ve kök boyunca belirgin bir kurvatürle karakterize edilen nadir bir anomalidir. Bu olgu sunumu, spiral formda dilasere kök anomalisine sahip maksiller lateral dişte gelişen kronik fistül formasyonunun periodontal yönetimini ele almaktadır.

Olgu

Kliniğimize başvuran 13 yaşındaki sağlıklı erkek hastanın klinik muayenesinde, maksiller sol lateral dişin yapışık dişeti bölgesinde fistül ağzı tespit edildi ve ilgili dişte herhangi bir ağrı şikâyeti bulunmadığı öğrenildi. Elektrikli pulpa testine (EPT) (Pulp Tester, C-PUISE, İngiltere) normal yanıt veren dişte, apeks çevresinde herhangi bir enfeksiyon belirtisi saptanmadı. Radyolojik değerlendirmede, ilgili dişte atipik bir morfoloji olan dilesare kök anomalisi gözlendi. Periodontoloji kliniğinde 21, 22 ve 23 numaralı dişleri içeren bölgeden flep kaldırıldı. Granülasyon dokuları dikkatli şekilde periodontal küretler yardımıyla uzaklaştırıldı, alan serum fizyolojik ile irrige edilerek flep primer olarak kapatıldı. Hastanın bir hafta sonraki klinik kontrolünde fistül ağzının belirgin şekilde küçüldüğü ve klinik iyileşmenin başladığı gözlemlendi. Hastanın üç yıllık klinik ve radyolojik değerlendirmelerinde herhangi bir semptom tekrarı, fistül formasyonu ya da periodontal destek kaybı izlenmedi. EPT tüm takip süresi boyunca olumlu yanıt vermeye devam etti, periapikal bölgede enfeksiyon ya da patolojik değişiklik saptanmadı.

Sonuç

Bu olgu, kök dilaserasyonu olan dişlerin uygun multidisipliner yaklaşımla başarılı bir şekilde yönetilebileceğini ortaya koymaktadır. Dişte gözlenen atipik kök morfolojisi, lokalize periodontal komplikasyonlara yol açabilmekte olup, bu durumun erken tanı ve multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması, uzun dönemli klinik stabiliteyi mümkün kılmaktadır. Üç yıllık takip sürecinde elde edilen olumlu bulgular, benzer vakaların yönetiminde konservatif ve multidisipliner tedavi planlarının etkinliğini desteklemektedir.