Kilitbahir, vol.2023, no.23, pp.219-246, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Kur’ân’ın içerdiği lafzî farklılıkları
ve tilaveti konu edinen kıraat ilmi, Kur’ân ilimleri içerisinde önemli bir yere
sahiptir. Bu ilim, sahih rivayetlerle Hz. Peygamber zamanından günümüze kadar
okutulmuştur. Ülkemizde, resmi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde,
“Aşere-i Takrîb ve Tayyibe Kursu”, Dini Yüksek İhtisas Merkezlerinde ve bazı
özel teşebbüslerle kıraat eğitimi okutulmaktadır. Türkiye’de kıraat ilmi
tedrisatında indirâc metoduyla İstanbul Tarîki Ahmed es-Sûfi Mesleği ve Mısır
Tarîki Şâtıbî Mesleği takip edilmektedir. İndirâc yöntemi ile yapılan
okumalarda anlam ve i’raba etki eden ve kerih görülen birtakım okuyuşların
yapıldığı görülmektedir. Sözü edilen kerih okumaların ortaya çıkmasına, öğrenci ve hocaların elinde bulunan
nüshalarda vücuhatın bu şekilde çıkarılmış olması, talebenin burada nasıl
yazıyorsa o şekilde sorgusuz sualsiz okuması, talebenin kabîh bir vakf ve
ibtidâya sebep olan bu durumları tam olarak bilememesi, Arapça nahv kurallarına
tam vakıf olamaması ya da eğitim esnasında bu şekilde okumanın caiz görülmesi
gibi nedenler sebep olmaktadır.
Bu çalışmada kıraat tedrisatında
uygulanmakta olan metot izah edilmiş, infirâd metodundan indirâc metoduna
geçişteki uygulamanın pozitif ve negatif yönlerine değinilmiştir. Bu eğitimin
ülkemizdeki uygulama şekli ele alınıp sorunlu kısımları verilen önerilerle
birlikte değerlendirilmiştir. Kıraat eğitimini alan öğrenci/kursiyerlere bazı
özlük haklarının verilmesi ve eğitimin kalitesinin geliştirilmesi için bazı
önerilerde bulunulmuştur.