Ulusal Çay Kongresi, Rize, Türkiye, 21 - 23 Mayıs 2024, ss.1
Dünya nüfusunun hızlı artması ve teknolojik gelişmelerin baş döndürücü hızla ilerlemesi tarımsal üretimde
insanoğlunu birim alandan yüksek verim almaya yöneltmiştir. Buna bağlı olarak kullanılan sistemler ve mücadele
yöntemlerinde yüksek oranda kimyasal kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle bitki besleme ve zirai mücadelede
önemli oranda sentetik kimyasal kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu durum verimi önemli oranda artırmış fakat çevre
ve sağlık açısından riskler ortaya çıkmaya başlamıştır. Artık sürdürülebilir kavramı sorgulanmaya başlanmıştır.
Sürdürülebilir tarımsal sistemler olarak birçok modeller geliştirilmiştir. Organik tarım, iyi tarım uygulamaları, ekoköyler, doğal tarım, alternatif tarım, biyoçeşitlilik, bütünleştirilmiş zararlı idaresi, biyolojik kontrol, yerel gıda
sistemi bunlardan bazılarıdır. Günümüzde organik tarım ve iyi tarım uygulamaları yaygın kullanım alanına sahip
olup hem üretici hem de tüketiciler tarafından daha çok tercih edilen uygulama örnekleridir. Organik tarım ya da
ekolojik tarım üretimin hiçbir aşamasında kimyasal, sentetik girdi kullanılmadan bahçeden sofraya kadar her
aşaması izlenebilir, kontrollü ve sertifikalı bir tarım sistemidir. İyi tarım uygulamaları ise tarımsal üretim
sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığı ve çevreyi korumaya önem
veren ve uygulanması gereken işlemler zinciri olarak tanımlanır. İyi tarım uygulamaları diğer sistemlerle entegre
edilebilmekte olup özellikle tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları (HACCP) ilkelerinden yararlanılmaktadır.
Bu çalışmanın amacı sürdürülebilirliği esas alan uygulanabilir tarım sistemleri hakkında bilgi vermektir.
Türkiye’de çay üretimi 1.4 milyon ton olup bu üretimin % 3.6’sı (49151 ton) organik çaydır. Türkiye’de ilk organik
çay üretimi 2003 yılında başlamış olup ilk organik çay fabrikası Hemşin ilçesinde kurulmuştur. Günümüzde
Hemşin, Çamlıhemşin, Borçka ilçeleri başta olmak üzere pek çok alanda yetiştiricilik yaygınlaşmaya başlamıştır.
Sürdürülebilir çay üretim alanlarının büyük çoğunluğu eko-köy kapsamındadır. Türkiye’deki çay tarımı “düşük
girdili tarım” sistemine de uygundur. İlave olarak ülkemizdeki çay tarımının kısmi de olsa “doğal tarım” sistemine
de uygun olduğu söylenebilir. Çay üretiminin pek çok aşamasında erkek ve kadın işgücü birlikte kullanılmaktadır.
Yaygın çay üretimimiz genellikle iyi tarım uygulamaları kapsamında görünmektedir. Üretimde pestisit
kullanılmamaktadır. İyi tarım uygulamalarında izleme ve denetim maliyetlerinin sınırlayıcı önemli bir faktör
olduğu söylenebilir. Türkiye’de sürdürülebilir çay üretiminde “organik tarım” daha çok benimsenmiştir.
Sürdürülebilir tarım sistemlerinin yaygınlaşması insanoğlunun sağlık temelinde daha iyi bir yaşam ve çevre bilinci
ile mümkündür.
Anahtar Kelimeler: Ekolojik Tarım, İyi Tarım, Eko-Köy, İzlenebilirlik, Kadın İşgücü