İstanbul Tıp Fakültesi Geleneksel İç Hastalıkları Günleri İnteraktif Güncelleştirme 2024, Sakarya, Türkiye, 29 Şubat - 03 Mart 2024, ss.46
Hipermagnezemi, seyrek görülen bir elektrolit bozukluğu olup,
zamanında tanı konup tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen
ciddi bir tablo ile karşımıza çıkabilir (1). Bu çalışmamızda, önce-
den bir böbrek yetmezliği olmadan hipermagnezemi gelişmiş olan
bir vakanın incelemesini sunuyoruz.
Geçirilmiş serebrovasküler olay ve hipertansiyon öyküsü olan,
yatağa bağımlı 88 yaşındaki kadın hasta, son üç gündür artan,
oral beslenmede azalma, nefes darlığı ve kusma yakınmaları ile
hastanemiz acil servisine başvurdu. Başvuru anında bilinci açık
ancak kooperason ve oryantasyonu kısıtlı olan hastanın yakın-
larından alınan bilgide, kronik kabızlık nedeniyle düzenli olarak
magnezyum iceren laksatif (Magnesie Calcinee) kullandığı öğ-
renildi. Hastanın mevcut durumu nedeniyle yapılan nörolojik
muayenesi sınırlı olmakla birlikte, belirgin bir bulgu saptanmadı.
Fiziksel muayenede kalp sesleri ritmik olup, akciğerlerde mini-
mal düzeyde ral ve ronküsler duyuldu, batın distandü idi, ancak
defans ve rebound saptanmadı. Pretibial ödem yoktu. Vital bul
gulara göre, hasta hipotansif (TA, 90/60 mmHg), dispneik (oda
havasında oksijen satürasyonu, %88), solunum sayısı, 20/dk,
ve normotermik idi (36.5 °C). Bakılan hemogramında nötrofil
ağırlıklı lökositoz (lökosit sayısı, 15×109/L), ve C-reaktif protein
(CRP) değeri artmış olarak bulundu (200 mg/L). Biyokimyada se-
rum kreatinin, 2.3 mg/dL, BUN 130, mg/dL, sodyum 154 mEq/L,
potasyum, 3.5 mEq/L, kalsiyum, 7.9 mg/dL, ve magnesyum, 9.5
mg/dL olarak gözlendi. Karaciğer fonksiyon testleri normal sınır-
lardaydı. Kan gazında dekompanse metabolik alkaloz mevcuttu.
Çekilen elektrokardiyogram sinus ritminde ve kalp hızı 60 vuru/
dk idi. Ekokardiyografide EF %60 olup, d-septum saptanmadı.
Yapılan akciğer tomografisi bronkopnömoni ile uyumlu bulundu.
Batın tomografisinde ise, normal renal parenkim ekojenitesi ve
kalınlığı mevcut olup, böbrek boyutları normal sınırlardaydı. Aort
ve dallarında cidar kalsifikasyonları ve yer yer mural trombüsler
dışında bir patoloji saptanmadı. Hasta, pnömoni, akut böbrek
yetmezliği ve hipermagnezemi ön tanıları ile, ileri tetkik ve tedavi
amacı ile dahiliye servisimize interne edildi. Tedavide intravenöz
hidrasyon ile birlikte diüretik (furosemid) ve geniş spektrumlu an-
tibiyotik tedavisi başlandı. Hastanın 12 saat sonra yapılan kontrol
kan değerlerinde magnezyum düzeyi 6.6 mg/dL olarak saptandı.
Takip eden günlerde, vital bulguları düzelen, magnezyum değeri
normal sınırlara ulaşan (1.8 mg/dL), hipotansiyonu düzelen, akut
faz reaktanları ve kreatinin değerleri gerileyen hasta, dahiliye ser-
visinden taburcu edilerek, kronik kabızlık nedeninin tesbiti ve te-
davisi amacı ile gastroenteroloji polikliniğine yönlendirildi.
Özellikle geriatrik popülasyonda, kronik kabızlık nedeni ile lak-
satif kullanımı sıvı-elektrolit dengesizliklerine neden olarak hayatı
tehdit eden sonuçlar doğurabilmektedir(2). Hipermagnezemi bu durumlardan biri olup, rutin tetkiklerde magnezyum değerinin
kontrolü önem taşımaktadır.